Mercek Seçmek…

canon-ef-24-70mm-f-28-l-usm-lens

Fotoğrafla uğraşan herkesin bildiği gibi makine seçmekten daha önemlisi mercek seçmektir. Özellikle DSLR çağında bu eskisinden de önemli hale geldi. Eskiden 35 mm çekerken çok büyük baskı yapmadığımız veya büyüteçle negatifi incelemediğimiz sürece mercek kalitesini fark etmemiz imkansızdı. DSLR larla çalışırken durum böyle değil. Yüzde yüz çözünürlükte bakınca merceklerin bütün foyaları ortaya çıkıyor.

Peki ama hangi merceği almak gerek? Makinenın yanında verilen 100 dolarlık “kit” mercek iş görmez mi? Şu züppe işi, ağır, büyük ve hantal “kırmızı çizgili” merceklere ihtiyaç var mı?

Geçen haftalarda benzer bir konuda fotoğraf alanında en ünlü iki site sahibi Micheal Reichmann ve Ken Rockwell birbirine girdi! Rockwell (ben kendisini epey ahmak buluyorum bu arada) ekipman önemli değil derken Reichmann “hayır ekipman önemlidir” diyordu.

Açıkçası Reichmann’ın saflarında yer almak durumundayım. Tabi ki “plastik kit mercekle” de iyi fotoğraflar çekmek mümkün ve yine tabi ki 3000 dolarlık bir mercekle de berbat fotoğraflar çekebilirsiniz ama konu bu kadar basit değil.

İyi bir mercek (veya ekipman) satın aldığınızda aslında artık bu konuda düşünmeme lüksünü satın almış oluyorsunuz. Örneğin yukarıda gördüğünüz Canon EF 24-70 2.8L böyle bir alet. Kendi sınfında bundan daha iyi bir mercek yok (EF 24-105 4L diyenler olabilir ama katılmıyorum : ). Dolayısıyla bu tür bir merceğe sahip olmanıza rağmen hala teknik olarak kötü fotoğraflar çektiğinizi düşünüyorsanız suçu kendinizde aramaya başlamak zorunda kalıyorsunuz, yani merceklerle ilgili düşünme süreciniz sona eriyor. Artık sadece kendinizle ilgili düşünmeye başlıyorsunuz.

Eh bu da pek azımsanacak bir şey değil : )canon-ef-24-70mm-f-28-l-usm-lens

Fotoğrafla uğraşan herkesin bildiği gibi makina seçmekten daha önemlisi mercek seçmektir. Özellikle DSLR çağında bu eskisinden de önemli hale geldi. Eskiden 35 mm çekerken çok büyük baskı yapmadığımız veya büyüteçle negatifi incelemediğimiz sürece mercek kalitesini fark etmemiz imkansızdı. DSLR larla çalışırken durum böyle değil. Yüzde yüz çözünürlükte bakınca merceklerin bütün foyaları ortaya çıkıyor.

Peki ama hangi merceği almak gerek? Makinanın yanında verilen 100 dolarlık “kit” mercek iş görmez mi? Şu züppe işi, ağır, büyük ve hantal “kırmızı çizgili” merceklere ihtiyaç var mı?

Geçen haftalarda benzer bir konuda fotoğraf alanında en ünlü iki site sahibi Micheal Reichmann ve Ken Rockwell birbirine girdi! Rockwell (ben kendisini epey ahmak buluyorum bu arada) ekipman önemli değil derken Reichmann “hayır ekipman önemlidir” diyordu.

Açıkçası Reichmann’ın saflarında yer almak durumundayım. Tabi ki “plastik kit mercekle” de iyi fotoğraflar çekmek mümkün ve yine tabi ki 3000 dolarlık bir mercekle de berbat fotoğraflar çekebilirsiniz ama konu bu kadar basit değil.

İyi bir mercek (veya ekipman) satın aldığınızda aslında artık bu konuda düşünmeme lüksünü satın almış oluyorsunuz. Örneğin yukarıda gördüğünüz Canon EF 24-70 2.8L böyle bir alet. Kendi sınfında bundan daha iyi bir mercek yok (EF 24-105 4L diyenler olabilir ama katılmıyorum : ). Dolayısıyla bu tür bir merceğe sahip olmanıza rağmen hala teknik olarak kötü fotoğraflar çektiğinizi düşünüyorsanız suçu kendinizde aramaya başlamak zorunda kalıyorsunuz, yani merceklerle ilgili düşünme süreciniz sona eriyor. Artık sadece kendinizle ilgili düşünmeye başlıyorsunuz.

Eh bu da pek azımsanacak bir şey değil : )

27 Responses to “Mercek Seçmek…”


  • emre dedi ki:

    70-200 2.8L’i ve 16-35 2.8L’i de unutmamali 🙂 ayyrica primelar opulup basa konmali!

  • ilkerc dedi ki:

    🙂 dogru ama 16-35 Nikon un 14-24 u karsisinda karizmayi fena cizdi ne yazik ki…

  • Ömer dedi ki:

    Nikon 14-28mm f2.8’in teknik özellikleri gerçekten iyi… iyi evet ama önüne filtre takılamıyor. Hadi buyur bakalım ne anladım şimdi ben bu işten? ND Grad ve CPL takamayacaksam ben ne yapayım o lensi? 🙂

    Hikaye Kısmı : Eskiden bir Sigma 15-30mm f3.5-4.5 lensim vardı. Film çalıştığım için (ki hala öyle) yanlış yatırlamıyorsam 105° falan görüş açısı alabiliyor olsam gerekti. İç mekan çekimlerinde iyi hoş ama dışarıda çalıştığım zamanlarda şiddetle gerekli olan CPL ve ND Grad filtreleri lensin önünde aynen işte bu Nikon 14-24mm f2.8’deki gibi fiks bir hood olduğundan ötürü takmak mümkün değildi. En sonunda bu problemi fiks hood’un üzerine vida ile sıkıştırılan cokin x-pro filter holder universal atachment adapter ve x-pro filter holder ve dev x-pro filtrelerle çözdüm. (FF çalışırken 15mm de köşelerin kararmaması için kocaman bir filtre gerekli) ama filtre holder’i lense clamp metoduyla tutturan bu universal adaptör ikide bir lensin üzerinde kaydığı için hem çok sağlıksız sonuçlar veriyor hem de tedirginlik uyandırıcı oluyordu. Sonunda Bu salak lensi bir Canon 16-35mm f2.8 ile değiştirip 77mm’lik bir xpro filter holder adapter alınca herşey düzeldi. Aslında herşey düzelmedi. Şimdi bu lensin berbar flare performansı ile başım dertte. Sanırım iyisi yeni 16-35mm f2.8’lerden almak olacak (artı bir de 82mm filter holder adaptörü… allah kahr bela. 🙂 Netekim lens seçmek ciddi iştir.

  • ilkerc dedi ki:

    Eskiden Grad filtreleri severdim ama simdi gereksiz geliyor. epeydir mercegin onune filtre takmiyorum. raw lari acarken ce photoshop ta bu etkileri yapabiliyorsunuz.

    Sigma dan uzak dururum. fiyatlari ucuzdur ve sigma alanlar heyecanla ne kadar akilli olduklarini L merceklere para doken bizim gibilerinse ne kadar bilincsiz oldugumuzu savunsalar da bunun gercekle hic bir ilgisi yok. Sigma lar Canon L lerle yarisacak duzeyde degil.

  • alp dedi ki:

    son bes aya uzanan dizi kameramanligim bel fitigima bir de omuz agrisi ekleyince ki sebebi hizli cekmek ( omuzda danimarka usulu) Dslr sirtladigimda sadece body ve bir lens tasiyinca agri cekmedigimi farkettim. buda beni cok sevdigim 50mm 1.4 u tasimaya itti.Tabi hal boyle olunca portre veya tele fotograflardan baska birsey cekemiyorsunuz. Ama f2 lerde o fonun boyle eriyip enterasan flulasmasi mi dersiniz objenizin ben burdayim ben burdayim diye bagirmasi mi dersiniz keskin keskin, valla twigy terlik cekseniz o bile guzel gozukur. o yuzden iyi mercek iyi fotograf icin 1-0 onde baslamaktir. prime lensler bu konuda en iyi ama is fotograf olunca anlik olaylari dur ben bir mercek degistiricem kacma..luksumuz olmadigi icin zoom objektifler kacinilmaz oluyor..ilker’in de dedigi gibi iyi objektif alinca sunu biliyorsunuz sorun onda degil bizde.

  • kaan dedi ki:

    EF 24-70 2.8L bu lenste IS özelliği yok 24-105 olanda var, bence çok büyük bir eksi 24-70 için özellikle benim gibi amatörler için

  • ilkerc dedi ki:

    24-70 2.8L IS II uzun suredir bekleniyor. Surekli dedikodusu yapilan bir mercektir. Gerci o aralikta IS cok gerekli degil ama video isleri icin cok iyi olur cikmasi…

  • Cenk Oğurtanı dedi ki:

    IS veya VR herzaman çok büyük bir artı gerçekten ve böyle yüksek kaliteli bir mercekte olmaması gerçekten kabul edilebir gibi değil. Umarım yakında IS’lı bir versiyonu çıkar…

  • schizophrenia dedi ki:

    en uzun değeri 70mm olan bir objektif için is, 300$ civarında gereksiz bir fiyat artışı demek.

  • Cenk Oğurtanı dedi ki:

    Fotğrafta netlik aranmadığı zaman aslında VR veya IS’a gerek yok bence de… Küçük basarsınız olur biter; farketmezler… 🙂

  • schizophrenia dedi ki:

    fotoğrafta netlik için otomatik netlik sistemine bile gerek yok malumunuz, is ve vr bir artı sağlamıyor demiyorum ama bu mantıkla 14mm, 24mm, 35mm gibi objektiflere bile sarsıntı önleme sistemi eklemek gerekir.

  • Cenk Oğurtanı dedi ki:

    Zaten ekleniyor ve iyi de oluyor…

    Nikon 16-35mm f/4 G ED VR stabilized ultra-wide zoom

    http://www.dpreview.com/news/1002/10020902nikon16mm35mm.asp

  • ilkerc dedi ki:

    Video uygulamalari olmasa bence de 24-70’e IS eklemeye gerek yok. Ancak videoda cok ise yariyor. Ozellikle kameranin kucuklugunden ve hafifliginden dogan yuksek frekansli titresimi yok ediyor.

    Bu yuzden IS e tarafim.

  • Cenk Oğurtanı dedi ki:

    Nikon D5000 kameramda 18-55 VR DX kit lens (ucuz ve amatör) ve 24-70 FX (profesyonel lens kategorisi) lense sahibim… Tüm çabama rağmen 18-55 VR’lı ucuz lensten elde ettiğim görünütülerin netleme oranı kesinlikle daha yüksek… Her resim netsiz değil elbette ama netleme oranı kesinlikle daha yüksek VR’lı merceklerde… VR ve/veya IS büyük bir artı değer katıyor merceğe…

  • schizophrenia dedi ki:

    18-55 gibi tırt bir objektifin sağladığı 2 veya 3 adım daha fazla hız olanağıyla, 24-70 gibi oldukça keskin bir objektiften aldığınız fotoğrafın daha iyisini alıyorsanız, tekniğinizi gözden geçirmeniz gerekir.
    16-35’de var çok şahane, o zaman FX (profesyonel lens kategorisi) gövdeler için üretilen ve daha yeni olan 14-24’e niye koyma gereksinimi duymamış nikon diye merak ediyorum?.
    geniş açı değişken odak aralıklı bir objektifde stabilizasyon sistemi kullanıyorsanız objektifiniz hızlı değildir, üretici olarak bu yavaş objektifin etiket fiyatını bir şekilde tiketiciye affettirmeniz gerekir, nikon’da bunu yaparak vr ekledik 2 adım daha hızlı çek o zaman der, olur biter.
    tüketici için objektif başına yaklaşık 300$’lık etkisi olan bu operasyon objektifi daha iyi yapmıyor, zaten fx bir gövdeniz varsa yüksek asa ile daha yüksek perde hızı kullanabilirsiniz, e bu durumda o 300$ kullanıcıya kapak olur.
    e ama iso seviyesi arttı, dolayısıyla fotoğrafımda kirlilik oluştu; o kadar düşük perde hızıyla elde çalışmaya niyetliyseniz, zaten vr veya is’de sizi kurtaramaz.
    ilker dediğinde haklı olabilir, video çekimi sırasında hayat kurtarabilir ama fotoğraf için 100mm’nin hatta daha iyi niyetli davranırsam 85mm’nin altında, sarsıntı önleme sisteminin çok da gerekli olduğunu düşünmüyorum.
    sadece video için objektif alacak adam da 85mm altında başının çaresine baksın bir zahmet, fotoğrafçı olarak o ekstra maliyete katlanmak zorunda değilim.

  • Cenk Oğurtanı dedi ki:

    18-55 tırt bir objektif değildir… Optikleri oldukça kalitelidir… Ve bu işin ustaları tarafından önerilen bir lenstir… Bir netsizlik olayını değerlendirebilecek ve sebebini anlayabilecek kadar bilgiye sahibim ve fotoğrafçılık bölümünde okumakta olan bir üniversite öğrencisiyim…
    Tom Hogan’ın bu mercekler hakkındaki yazılarına bir göz atmanızı öneririm… Nikon 24-70 evet hakikaten çok iyi bir lenstir ama 1/30, 1/15 gibi shutter time’larda kesinlikle netlikte sorun yaşarsınız… Bunun teknikle ilgisi ise bir dereceye kadardır… VR net bir şekilde en az 2 stop avantaj sağlar duruma göre; bunu tartışması pek yok bence…

  • Cenk Oğurtanı dedi ki:

    Bu arada Tom Hogan’ın şu linkteki cümlelerine bir göz atın isterseniz:
    http://www.bythom.com/inthomsbag.htm

    Nikkor 24-70mm. Not much choice in the midrange, this lens will do for now. Misses VR, though.

  • Cenk Oğurtanı dedi ki:

    “Does VR stabilize the autofocus system?”

    Yes. And this can be important in a few instances. It’s one of the reasons why I argued that not putting VR into the 24-70mm lens was one of Nikon’s bigger mistakes in the last decade. If you’re moving the camera enough that the autofocus sensor(s) you’re using isn’t staying stable on the point you want focused, there’s a chance focus will shift to someplace you don’t want it. Your Lock-On and other autofocus settings interact here, so it’s not a 100% certainty that VR will improve your autofocus results, but it does just enough that I find it useful to have the option. At wide angles, the AF sensors can easily get distracted by backgrounds. Nikon vaguely warns about this in their manuals (fifth example, D700 manual page 80). So if you’re moving the camera enough that the background is getting onto that autofocus sensor with regularity, that can be a problem, and VR might help.

  • schizophrenia dedi ki:

    fiyatına göre iyi performans göstermesi, 18-55’in tırt olmadığı anlamına gelmez.
    hemen objektiflerin çözme güçlerine bir göz atalım aman tanrım o da ne, 24-70’in en açık diyafram değeri olan f2.8’de çaprazdaki, yataydaki ve dikeydeki çizgi ayrıştırma kabiliyeti, 18-55’in en yüksek değerleri verdiği f/5.6 değerinden daha fazla, 24-70’in en fazla çizgi ayrıştırabildiği değer f/5.6 da ise neredeyse 2 kat.
    24-70’in nano kaplamaları nedeniyle de daha başarılı kırılma ve diyafram bıçaklarının dizilimiyle de değişken odak aralığına göre kabul edilir bir bokeh kalitesini saymıyorum bile.
    tom hogan fx gövde üzerinde 18-55 kullanılmayacağını bilecek kadar bu işin çakalı bir adamdır, amatör bir kullanıcı için 18-55 yeter kalitede olabilir ama bu çözme gücü ve optik kalitesiyle 24-70 ile karşılaştıracak kadar da saf değildir.

  • Cenk Oğurtanı dedi ki:

    24-70’in 18-55’den daha iyi bir objektif olduğunu sizle tartışacak değilim; elbette öyledir…

    Sadece 18-55 tırt bir objektif değildir ve Tom Hogan da bizzat kullandığını ve beğendiğini söylüyor bu objektifi…

    2.8 diyaframa sahip olmaya gelince, elbette daha iyi, ama 24-70 de en iyi performansını bu açıklıkta vermiyor takdir edersiniz…

    Yani söylediğiniz şeylerin hiçbirisi VR yokluğunu affettirmez… Zaten Nikon test fotoğrafçılarının en önemlilerinen birisi olan Tom Hogan’ın cümlelerini de verdim size…

  • Cenk Oğurtanı dedi ki:

    Itâ??s one of the reasons why I argued that not putting VR into the 24-70mm lens was one of Nikonâ??s bigger mistakes in the last decade.

  • yasir doğan dedi ki:

    18-55 tırt olmasa bile tırta çok yakın bir objektiftir. bende 18-55’in arkasında bu kadar durulmasına bir anlam veremedim. elbetteki pratik yönleri vardır ama amatör işler için daha uygun diye düşünüyorum. bende uzun süre 18-55 nikkor kit objektif kullandım ve hiçbir zaman tatmin olamadım. herşeye rağmen siteyi uzun zamandır bu kadar aktif görmek mutlu etti beni 🙂

  • Cenk Oğurtanı dedi ki:

    Elbette 24-70 gibi bir lens değildir ama tırt bir lens diyerek bir köşeye atılabilecek bir lens de değildir… Fiyat-performens oranı çok çok iyidir…

    “Just like the miraculous 18-55mm AF-S II, this little plastic lens is a miracle. It’s sharp, sharp, sharp.

    This $180 Nikon 18-55mm f/3.5-5.6 VR lens is a winner. It works perfectly. There isn’t much it can’t do well. For under $200, this could be the only lens you’d ever need. In some very subtle ways its optics can outperform the more expensive 16-85mm VR and 18-200mm VR lenses.

    This 18-55mm VR focuses closer than either of the more expensive lenses, weighs less, is smaller and has less distortion at the long end. So there.

    The 18-55mm VR has superb optics in a plastic mount for light weight and low cost. What you lose for paying less than one-third the price is durability, instant manual-focus override and zoom range. “

  • ilkerc dedi ki:

    Bu tartismanin epey yararsiz bir noktaya dogru seyrettigini goruyorum : )

  • schizophrenia dedi ki:

    ben hala 24-70’in en keskin olduğu f5.6 veya biraz çözme gücünden feragat edilirse f4 değerinde, 1/15 ve 1/30 sn perde hızlarıyla elde çekilmiş fotoğraflar için yüksek keskinlik beklentisinin sarsıntı önleme sistemleriyle nasıl sağlanacağını anlamış değilim.
    sarsıntı sistemlerinin uzun odak aralıkları ve video için faydalı olduğu fikrini yineliyorum ama hala daha profesyonel bir fotoğrafçı için 85mm altında gerekli olduğunu düşünmüyorum, hele ki 6400 asa fotoğrafların bile oldukça temiz sonuçlar verdiğini gördükten ve çok az müdahaleyle ticari olarak kullanabildikten sonra, sadece maliyet artıcı bir unsur benim gözümde.
    18-55’e gelince fiyat/performans oranı süper, 200$ altında kral, fakat bütün bunlar tırt olmadığı anlamına gelmiyor malesef.
    karşılaştırılan 16-85 ve 18-200’e gelince, tırt olmaktan yana 18-55’ten aşağıda kalır yanları yok, hatta 16-85’in bariz üstünlüğü mevcut fakat o da fiyatıyla dibe vuruyor.
    tam boyutlu algılayıcılar için bahsi geçen 3 dx için özelleştirilmiş objektifin de çöp olduğu aşikar, hala neyi tartışıyoruz ki?.
    bahsettğiniz kadar mükemmel bir objektif olsaydı, tüm dx serisini kullanan profesyonellerin çantasından eksik olmaz üst sınıf objektiflere para vermeleri gerekmezdi, zaten nikon bu fırsatı kaçırmadan fiyatını 3 haneli rakamların tepesine doğru itelerdi.
    giriş seviyesi gövdelerle iyi bir performans yakalıyor olabilir ama daha fazlası değil.

  • neocaridina dedi ki:

    Söyledikleriniz doğru olmakla beraber, bu kit lenslere de tırt diye diye insanlarda da öyle bir önyargı oluştu. Kit lense çöp olarak bakan, pahalı objektiflere paraları bayılan bir kitle. İki objektif arasında, kazandığı bir iki stop dışında ne fark olduğunu kendi de anlamayan bir kitle. Yapılan şey en fazla internette fotoğraf paylaşmakken, bu dediğim insanlara gerçek farklar da ne derece gerekli zaten? Tekrar söylüyorum söylediklerinizde bir yanlışlık yok, profesyonel kullanımda kesinlikle haklısınız. Ama amatörler de “çöp”,”tırt” falan derken bu lenslerin iyi fotoğraf çekmenin önünde bir engel olduğunu sanıyorlar. Ankara ‘da bir fotoğraf kursuna gelen öğrencilerden gözlemliyorum bunu. Kit lens hakkında yazılanları okuyup ne lenslere ne paralar verip de geliyorlar.

  • yasir doğan dedi ki:

    ya aslında işin aslı kit lens filan değil. giriş seviyesi, profossionel makineler vs.. değil. aslında işin özü bakış açısı veya sanatsal bakış. bu tür durumlarda kit lens filan çok farketmiyor. anlatmak istediğiniz birşeyler varsa kit lens bile fazla. ama anlatmak istediğiniz şeyler ticari faaliyet içeriyorsa tabiki kit lensle olmaz bu iş 🙂 konunun seyrini başka yerlere taşımış olalım böylece 🙂

Leave a Reply

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube