HPX 171

171

Araya iş güç, bayram vs. girince bu yazı gecikti. Oysa kamerayı alalı epey olmuştu. Özellikle RED ile çekim yaptığımız akşam HPX 171 de oradaydı.

Panasonic’in orta sınıftaki en gelişmiş kamerası HPX 171 doğal olarak bir önceki model HVX200’ün yenilenmiş hali. Fakat bu defa DV kayıt ünitesi çıkarılmış. Bu da epey iri bir kamera olan HVX200’ün bir miktar zayıflamasını sağlamış. Zaten bu devirde artık kimsenin DV kayıt yapmaya ihtiyacı olmaz sanırım. Böylece geçen sene çıkan kitabımda bahsettiğim dönüşüm tamamen gerçekleşmiş oluyor: Kasete elveda diyoruz!

Garip şekilde HPX 171 aslında bir önce incelediğim HMC 151 ile neredeyse tamamen aynı. Tabi bu modelde daha fazla özellik var ama fiziksel olarak neredeyse aynılar. Hatta kullandıkları mercek ve algılayıcı da aynı. Bu durumu açıkçası üretici firmalar adına biraz vahim buluyorum. Aynı aleti çok az donanım farkıyla ve sadece yazılım özelliklerini arttırarak farklı fiyata satmak bence doğru bir yöntem değil.

Tabi HPX 171’in en önemli üstünlüğü DVCPro HD kullanması. Her ne kadar eski bir codec olsa da sonuç olarak 100 Mbit/s kullanması, 4:2:2 örneklemeyle çalışması, her kareyi sadece kendi içinde (intraframe) sıkıştırması ve kurgu programlarıyla mükemmel uyumluluğu bu codec i diğerlerine göre çok üstün kılıyor. P2 kart kullanımı fiyatı nedeniyle pek onayladığım bir durum değil ama DVCPro HD’nin yüksek veri transfer ihtiyacı bunu gerektiriyor.

Algılayıcıları ve merceği aynı olduğundan HPX171 için ayrıca uzun uzun testler yapmaya gerek yoktu. Yine de, RED One testi sırasında Alp Korfalı’nın çektiği karelerin yüzde yüz halleri aşağıda (Daha önceki başlıklardan birinde görebileceğiniz “Hangisi Hangisi” yarışmasındaki kareler):

compare1

Çözünürlük açısından ne yazık ki Panasonic yine Sony EX1’e göre geride kaldı. Yalnız bir konuya tekrar dikkat: Geçen sefer Ömer Kaşdarma’nın doğru şekilde ortaya koyduğu gibi bu test, sabit kare testi olduğu için codec performansını tam olarak göstermiyor. Bunu akılda tutmakta yarar var.

EX1 durağan karede daha iyi olsa da hareketli çekimlerde sonuç bu şekilde olmayabilir. Yine de bence Panasonic’in 960*540 lık algılayıcılardan Pixel Shift yöntemiyle Full HD 1920*1080 kareler üretme sevdası Sony’nin tam çözünürlük algılayıcıları karşısında başarılı olamıyor. Tabi bu, forumlarda yıllardır tartışılan bir konu 🙂

Geçen sefer eleştirdiğim LCD monitör meselesi bu kamerada da aynen devam ediyor. HPX 171’in 3.5 inçlik LCD’si sadece 235.000 pixel den oluşurken Sony EX1’deki LCD 920 bin piksel den oluşuyor. Aradaki fark ne yazık ki Panasonic adına üzücü şekilde büyük.

Peki bu kadar olumsuzluğun yanında iyi şeyler yok mu? Var. Panasonic’in tasarımı Sony’den çok daha iyi: Daha hafif, daha kullanışlı ve ergonomik olarak daha doğru. Yine HMC 151 deki gibi her fonksiyon ayrı tuşlarla kontrol ediliyor.

Ayrıca aletin üzerinde HD SDI çıkış var ve bu profesyoneller için önemli bir avantaj. Daha önce bahsettiğim gibi DVCPro HD üstün bir codec ve kurgu programlarıyla uyumu mükemmel. Görüntü aktarım hızı çok yüksek ve işlem çok kolay. Herhangi bir çekimi yaptıktan sonra tek yapmanız gereken kamerayı USB kablosuyla bağlayıp kurgu programınızı açmak. Neredeyse anında kurguya başlayabilirsiniz. Herhangi bir dönüştürme işlemine gerek yok.

Bunların yanı sıra kameranın üzerinde (daha önce HMC 151’de de dikkatimi çeken) çok iyi bir waveform monitör var. Diğerinde olmayan bir de vectorscope HPX 171’de karşımıza çıkıyor. Focus assist yeni Panasonic’de yeni bir fikirle karşımıza çıkıyor: Bu düğmeye bastığınızda ekranın ortasında bir pencere açılıyor ve büyüteç gibi size o bölgeyi yüzde yüz çözünürlükte gösteriyor. Alltta normal karenizi görmeye devam ediyorsunuz.

Kamera bir çok HD formatı destekliyor. 720p modunda 50 kare seçeneği ve ara kare değerleri de sağlanmış. HMC 151’de olmayan timelapse seçenekleri de bu kamerada var.

Sonuç:

Panasonic de diğer kamera üreticilerinden farklı değil. Bir çok şeyi iyi yaparken bazı şeyleri o kadar iyi yapmıyor :). HPX171 kullandığı format, tasarım ve özellikler açısından birinci sınıfken, LCD kalitesi, CCD performansı açısından ortada kalıyor.

Bütün olumsuzluklara rağmen, DVCPro HD (yani intraframe bir codec) ile çalışmak istiyorsanız şu anda HPX 171 tek seçenek. Sony her ne kadar iyi bir CMOS performansı sunsa ve çok iyi bir LCD’ye sahip olsa da kullandığı format bence profesyonel kullanım için henüz uygun değil.

Buna karşılık Panasonic’in de bir sonraki modelde daha ciddi bir yenileme yapması gerekir diye düşünüyorum. Zira HPX 171 hoş bir kamera olsa da yazık ki “heyecan verici” bir kamera olamıyor.

Neden İyi?

DVCPro HD Codec / Tasarım, ergonomi / Geniş Açı / Yüksek Uyumluluk / Aktarım Çok Kolay / HD SDI çıkış

Neden Kötü?

Çözünürlük beklendiği kadar iyi değil / LCD yetersiz / P2 kart görece eski bir teknoloji ve pahalı

Not: Başarı TV??den Ömer Kaşdarma ve görüntü yönetmeni Alp Korfalı??ya teşekkürler. Aynı kamera için burada da bir inceleme var.

60 Responses to “HPX 171”


  • claricestarling dedi ki:

    slm.. hpx170’de, hvx200’den sonra efektif piksel sayısı iki katına çıkarıldı..bu daha iyi bir keskinlik sağlayabilir hvx200 ve hmc150’ye göre..1.100 k piksel yazıyor panasoniğin sayfasında..200A modelinede eklediler bildiğim kadarıyla..hatta bir testte 1/3 inç büyüklük sabit olduğu halde bu artan pikseller yarım f-stop düşük dinamik aralık sağlamış ex1’e göre, abartmış olabilirler..

  • ilkerc dedi ki:

    Clarice verdigin bilgi dogru degil. Bu bilgiye nereden ulastigini gosterirsen meseleyi cozeriz:

    Like the HVX200 before it, the HPX170 uses three 1/3â? CCDs with 960×540 active photosites. The green CCD is offset 1/2 the pixel pitch in both H & V axes from the blue and red CCDs; this pixel offset boosts overall sharpness while still allowing for large (thus: sensitive and low-noise) photosites. The resulting resolution is 540 TVl/ph horizontally, and 540 lines vertically.

    http://provideocoalition.com/index.php/awilt/story/review_panasonic_ag_hpx170p_1_3_3ccd_p2_camcorder/P1/

  • claricestarling dedi ki:

    panasonic’in kendi ana sayfasında;

    Pick-Up Device (size & type): 1/3-inch 3-CCD Progressive Picture Elements (pixels) : Effective 1.1 million pixels

    http://catalog2.panasonic.com/webapp/wcs/stores/servlet/ModelDetail?storeId=11201&catalogId=13051&itemId=280234&catGroupId=34401&surfModel=AG-HPX170&displayTab=F

    ayrıca dvxuser’da hpx170 ve hvx200A incelemelerinde de görmüştüm..ancak makalelerde gözüme çarpmadı şimdi..bu arada tartışmalar almış başını yürümüş bu piksel konusunda bakmayalı..

  • ilkerc dedi ki:

    Buyuk olasilikla 3 chip teki butun aktif pikseller icin o rakam veriliyordur. Ama zaten yukarida da gordugumuz gibi HVX 200 ile HPX 171 temelde ayni algilayiciyi kullaniyorlar.

  • claricestarling dedi ki:

    yalnız hvx200 ve hpx500 için 520k yazıyordu aynı sayfalarda ve broşürlerinde..artık imajmı tazeliyolar silmişler..sony genelde çok yapıyordu 3’le çarpıp toplam pikseli efektif gibi göstermeyi..

    dvxuser’ı karıştırdım biraz 170 ve 200A incelemelerini yapan barry green’de -dediğiniz gibi- testler aksini söylesede, panasonic 1 100K (1280×720) demişse öyledir demeye getiriyor..kartları okumaktan çok anlamıyorum ama sağlam bir sitede red içinde 4K yerine 3.2K okudukları iddiasında bulunmuşlardı..

  • onelli dedi ki:

    kafam karıştı her zamanki gibi yine benim.

    en son kaça olur piksel? 🙂

  • Ömer dedi ki:

    Öncelikle İlker Canikligil’e zaman ayırıp da böyle bir testi gerçekleştirdiği ve düzgün bir bilgilendirme platformu yarattığı için tekrar teşekkür ediyorum.

    Yeniden belirmek istediğim çok ama çok önemli bir husus var. Video kameralardaki sensör konsepti fotoğraf makinalarındakinden farklıdır. Fotograf makinelerinde hepimiz doğal olarak pixel sayısı ile çözünürlüğün arttığını düşünüp paracıklarımızı ona göre harcarken içimizde bir huzur buluyoruz ki bence bu bile tek başına büyük bir tarışma konusudur. Video kameralarda ise pixel sayısına hiçbir zaman ilk öncelik verilemez. Fotograf makinelerindekinin aksine video kameralarda kullanılan sensörler “interlace” ve “progressive” doğalı olmak üzere ikiye ayrılır.

    Interlace Sensor : Diyelim ki 1080 50i çalışan HD video kameramızın 1920×1080 (16:9 ve 2.2Mp) interlace sensörleri var. Bu sensör her 1/50 saniyede 1920×540 cözünürlükte bir “field” tarayacaktır. Video kamera bu çözünürlüğü bize sağlayacaktır ancak kayıt aşamasına gelindiğinde bu çözünürlük bir prefilter ile 1440×540’a indirgenip encoder devresine iletilecektir. TV için interlace uygundur ama film çalışmaları biliyorsunuz daima progressive çekiliyor. Peki o zaman bu interlace sensörlü kamera ile 720 50p çalışmak istersek yani her 1/50 saniyede 1280×720 çözünürlüğünde (16:9) görüntüler almak istersek bu durumda büyük bir problemle karşılaşıyoruz. Çünkü Interlace CCD 1/50 saniyede bize sadece 540 satır verirken bizim 720 satıra ihtiyacımız var. Bu durumda interpolasyon metodları kullanarak bu eksik 180 satırı yoktan var edip her 1/50 saniye için 1280×720 çözünürlükte frameler oluşturmamız gerekiyor. Interlace sensör ile progressive sinyal üretmek problemlidir. Panasonic’in AJ-HPX3000 ve AJ-HPX3700 dışında interlace CCD kullanan kamerası yoktur ve bu kameralarda da 720/50 ve 60P modları bulunmamaktadır. Meşhur Varicam (AJ-HDC27) bile 1.1Mp Progressive CCD kullanmaktadır.

    Progressive Sensör: Temelinde 720 50P HD video kamerasının 1280×720 (16:9 ve 1.1Mp) sensörleri böyledir. 1080 50i Interlace sinyal elde edilmek istendiğinde Her 1/50 saniye için 1280×540 çözünürlükte fieldler hazırlanıp kayıt için direkt (prefilter yok bu durumda) encodere iletilir. Yukarıda bahsettiğim iki model hariç tüm Panasonic HD kameralar bu şekilde çalışmaktadır.

    Encoder’in önemi : İlker’in çözünürlük testleri iyi güzel ancak kimse video kamerayı fotoğraf makinası gibi kullanmak üzere almıyor. Video kamerada encoder testi çok önemlidir. Bu sabah BP’den depoyu doldurduğumda hediye edilen yıkama servisine geçtim. Arabanın içinde oturup yıkama makinasının çalışırken ön camda oluşturduğu dum damlacıklarını ve yeşil fırça izlerine dalmışken aklıma birden David Cronenberg’in Crash filmindeki meşhur araba yıkama sahnesi geldi. Bu vesileyle Deborah Kara Unger’a buradan sevgi ve saygılarımı iletirim. Ayrıca suicide kapılı bir 1966 Lincoln Continental Convertible da olsa da sürsek dediğim bir arabadır. Neyse fazla açılmadan konumuza döneyim… Bence yıkama makinesinin ön camda oluşturduğu rastgelelikle bezeli görüntü iyi bir encoder test pattern olabilir diyorum. Bir daha ki kamera mukayesesini BP’de yapmayı öneriyorum. 😉

    Hepinizse selamlar.

  • Ömer dedi ki:

    AG-HPX171’in pdf dokümanına

    http://www.panasonic-broadcast.com/en/products/high-definition/avccam/AG-HPX171E.pdf

    linkinden ulaşabilirsiniz.

    Unutmayalım video kamera; hareketli görüntüleri kaydetmek için kullanılan, bir kamera, bir video kayıt cihazı ve bir kayıt ortamının peşisıra bağlanmış olduğu bir sistemdir. Hiçbir video kamera video sinyalini olduğu gibi kaydetmez. Sadece kameranın ürettiği video sinyalini kaydedilecek datayı oluşturmakta temel alır. Video kamerada birinci önemli nokta kayıt ortamıdır. Çünkü encoder kayıt ortamının kaldırabileceği kadar data kodlamaktadır. İkinci önemli nokta encoderdir ve kayıt ortamının kaldıracağı miktardaki datayı ne verimlilikte ürettiğine bakılır. Kamera’nın çözünürlüğü ise en sonra yer alır. Ben şahsen 19 yıllık TV tecrübemde kamera tarafında tek bir gelişmeye gözle şahit olabildim. İlk CCD kameralarda IT, FIT ve FT ayrımı vardı. IT kameralarda smear seviyesi çok yüksekti ve karanlıkta bir mum çekildiğinde ekranı dikine boydan boya kesen parlak bir çubuk oluştururdu. Daha pahalı olan FIT ve FT CCD’lerde bu sorun yoktu. 19 yıl sonra tüm CCD’ler IT oldu ve smear seviyesi gözle algılanamayacak kadar bastırıldı. Ama kayıt ve kayıt ortamı tarafında öyle mi? kompozit kayıt yapan 1 inç VTR’ler yerini analog komponent 1/2 inç kaset kullanan Betacamlara bıraktı daha sonra dijital kayıt yapan 1/4 inçlik kasetleriyle dvcpro ve dv sistemleri çıktı, daha sonra Bluray dvd üzerine kayıt yapan mpeg 2 tabanlı ve en sonunda mpeg 4 kayıt yapan kart tabanlı kayıt çıhazları geliştirildi. Kayıt kalitesi sürekli ve gözle görülür bir şekilde gelişti.

  • ilkerc dedi ki:

    Selam Omer bey dedikleriniz dogru ancak yukaridaki testler (her ne kadar duragan olsalar da) kayit sonrasi testlerdir.

    Yani izledigimiz metod su: Uc kamerayla da kayit yaptik. Daha sonra ucunden de kayit edilmis goruntulerden birer kare alip Photoshop ta birlestirdik. Yani yapilan islem her uc kamera icin de ayni.

    Codec performansini olcmus olmuyoruz bu sekilde tabi ama sabit karede codec performansini da olcmus oluyoruz diye dusunuyorum.

  • Ömer dedi ki:

    İlker bey MPEG2’den itibaren tüm video codecler haketesiz sabit resimde çözünürlüğü olduğu gibi vermeye muktedir. Hatta MPEG 2’de doğrusal, yani sağa, sola veya diagonal shift gibi bir önceki kareye bakıp bir sonrakinin tahmin edilebildiği hareketler dahi donuk kareyle eş anlamlı oluyor. Hiçbir kayıp gözlenmiyor diyebilirim. Ancak ne zaman ki obje büyümeye, küçülmeye, dönmeye, mix ve fade gibi işlemlere maruz kalıyor işte o zaman işin şekli değişiyor.. Hatta ve hatta içinde su dalgalanması veya rüzgarda uçuşan bir kumaş gibi yüksek oranda rastgelelik barındıran zorlayıcı hareketli içerikte ak codec kara codec ortaya çıkıyor. Hatta bu duruma gördüğüm en güzel örnek sizin HMC 151 testinde verdiğiniz linkteki sardalya akvaryumunun HDV ve AVCHD ile mukayesesi.

  • claricestarling dedi ki:

    ömer bey başarı’da çalışan bir kişi olarak sizden şunu öğrenebilirmiyiz..şimdi tekrar broşürleri inceledim..

    hpx3000 : 1920×1080 effective (2 200K pixel total)
    hpx2000 : 1280×720 effective (1 100K pixel total)
    hpx500 & hvx200 : 960×540 effective ( 520K pixel total)

    hpx170 : 1100K mı? (1280×720)
    520K mı? (960×540)

    yani bu çipler geliştirildi mi, yoksa hvx200’ün çip bloğunu kullanmaya devam mı? yada yeni çıkan kameraları için panasonic çekiniyor mu bu konuya değinmekten, çünkü sony’le karşılaştırıldığında, hvx200 baya bir eleştirilmişti hep çipleriyle..

  • ilkerc dedi ki:

    Ömer bey codec konusunda zaten size hak veriyorum : )

    Clarice bu soruyu Adam Wilt den dogru cevaplamistim (ki kendisi guru sayilir) HPX 171 ile HVX 200 ayni chipleri kullaniyorlar.

  • claricestarling dedi ki:

    dijital video miladı, dijital video ile sinema adlı kitap olan birisi için yeterli aslında bu kadarı..
    hvx200’ü çok beğenmiş ve iyileştirilmiş çipleriyle hpx170’i ilerde almayı çok heveslenen birisi için, broşürlerindeki yanıltıcı bilgilerden dolayı içerlendim sanırım..teşekkürler..

  • ilkerc dedi ki:

    yaniltici bilgi oldugunu sanmiyorum. bir de aslinda pixel sayisina falan cok da takilmamak lazim. Sonucta testlerde yuzde yuz detaya bakiyoruz. bu gercek kullanimda epey onemsiz bir sey : )

    yani eger HVX 200 u sevdiyseniz ve DVCPro HD ile calismak istiyorsaniz zaten HPX 171 iyi bir secim olacaktir (Chipten bagimsiz : )

  • Ömer dedi ki:

    Bir hatırlatma yaparak açıklamak istiyorum. 2008 başına AG-HVX200 modeli yerini AG-HVX201 modeline bırakmıştı. Aradaki farlar şunlardı

    1) CCD daha yüksek hassasiyetli yani daha yüksek S/N oranı olan bir modelle değiştirildi.
    2) CCD’de smear seviyesi daha da bastırıldı.
    3) Lensin geniş tarafı 35mm karşılığı olarak 32.5mm’den 30.3mm’ye genişletildi.

    AG-HPX171 ise aynı CCD bloğunu kullanıyor olmakla birlikte lens daha gelişmiş bir modelle değiştirildi. HPX171’in lensinin geniş tarafı 28mm (35mm karşılığı) ve filtre çapı HVX201’in aksine 82mm yerine 72mm.

    Evet şimdi sorunuzun cevabına gelelim. HVX201 ile HPX171 aynı CCD bloğunu kullanıyor ancak Panasonic ısrarla pixel sayısı vermiyor. Ben şahsen HVX201’in de HPX171’in de 1.1Mp olduğunu düşünmüyorum.

    Bu arada ilk defa burada ilan ediyorum. Panasonic HPX171 için yeni bir kampanya başlattı. Her HPX171 ile birlikte â?¬1,195._ değerindeki 32GB bir P2 kartını hediye veriyoruz. 😉

  • Ulaş Ã?lker dedi ki:

    Ömer Bey

    Bu 32gb’lık P2 nin dahil olduğu Hpx 171’in Liste satış fiyatı nedir?

  • Ömer dedi ki:

    AG-HPX171’in 32GB kart hediyeli kampanya satış fiyatı â?¬3,900._

  • ramazan dedi ki:

    biraz daha pazarlık yapabilirmiyiz?

  • Ömer dedi ki:

    Bu tür konularda 0216 418 0700 numaralı telefondan Akın veya Barış beyle temasa geçebilirsiniz.

  • gsezgi dedi ki:

    HPX171’in HVX200’den (en az) 29 adet farkı var:

    http://www.dvxuser.com/articles/hpx170/

    Daha ayrıntılı bir HPX 171 değerlendirmesini ise şu adresten bulabilirsiniz:

    http://www.dvxuser.com/articles/article.php/12

  • ilkerc dedi ki:

    29 mudur bilemiyorum ama cogu cok onemsiz ustunlukler bence… Örnek:

    CCD is 1/2 stops faster… (Vay canina mi dememiz gerekiyor bu durumda : )

  • gsezgi dedi ki:

    Vay canına demeniz gerekmiyor, ama iki kameradaki CCD’lerin bire bir aynı olduğu iddianızın da pek doğru olmadığını gösteriyor. Redrock ve benzeri adaptörlerin ışığı 1-1.5 stop azalttıkları ve bunun bir şikayet konusu olduğu göz önünde bulundurulursa, bu artışın az da faydalı olduğu söz götürmez.

    Şu yazıda bir karşılaştırma var:

    http://www.kenstone.net/fcp_homepage/hpx_170_evolution_brockett.html

  • ilkerc dedi ki:

    Chip in 1/2 fstop daha hassas olmasi ayri chip oldugunu gostermez ki…

    bildiginiz gibi (belki de bilmediginiz gibi) CCD blogunun onunde ve arkasinda pek cok faktor var bu tur etkileri saglayan.

    PS: Ayrica yaziyi dikkatli okuyun. Ben CCD ayni derken cozunurlukten soz ediyorum, hassasiyetten degil.

  • Ulaş Ã?lker dedi ki:

    HPX 171’in hvx-200E den daha az grenli olduğu ispatlansa bile hpx 171 de kendine özgü problemleri olduğu gözlemlenmiş.İlk release serisinde lens deki garip tepkiler,wobbing ve focus ringin aksi yönlere eşit ağırlıkta dönememsi vs…ama hep yeni değişen lensle ilgili problemler.Panasonic bunu hemen düzeltti,ve yeni serilerde bunun olmadığı söğleniyor.
    Aynı problem hpx500’ün 5.6k white balance presetinin kırmızımsı renge kaçış problemide aynı şekilde,panasonic USA tarafından ücretsiz onarılmaktadır.
    Şimdi diceksiniz bunları neden söğlüyosun,herşey çok güzel panasonic harika,dvcprohd mükemmel,ama sette müşteri yanında böle sorunlar çıktımı da adama gülüyorlar malesef:(Biraz sanki şey gibi geliyor bana,hımm nasıl sölesem,ucuz işcilik çokmu acımasız oldu?

    Hele benim ve çevremdekilerin hvx ile yaşadığı problemleri anlatsam,çin bunlar malı bunlar diyenleriniz çıkacaktır.
    Burda amacım,bukadar güzel inner teknoloji yapabilen bir firmanın,en basit plastik veya cover hataları ile nasıl olurda prestijini yerlere serer..

  • Ömer dedi ki:

    Aşağıdaki linkte HPX171 ile HVX200 arasında bir karşılaştırma yapılmış. Hem lenslerin en geniş açıları hem de CCD hassasiyeti ve görüntüdeki detay ile ilgili bir fikir verebilir.

    http://www

  • ali dedi ki:

    Affedersiniz! ”Ben bir amatör olarak kısa film çekmek istiyorum ve ilk etapta ne kullanmalıyım” diyordum kendi kendime. Az çok eğitimde alıyorum. Dedilerki ilkercanikligil.com . Tamam eyvallah çok güzel bir tartışma ortamı ve bilgi fışkırıyo her dediğinizden. Fakat ben bu yazdıklarınızın hiç birine katılmama kararı aldım. İnsan okudukça kameralardan soğuyo yahu. Valla kafayı yiyeceğim az kaldı. Ben ne sebeple, hangi kamerayı alsam işime yarar çabasındayken, siz sayın canikligil sayfanıza girip bunları okuduğumda bazen pişman oluyorum. Çünkü burada yazılanlar yüzünden bir kamera alamadım kendime. Şimdi ”hangi kamerayı almalıyım?” yerine ”ben bi kamera almalımıyım?” sorusu gözlerimin önünde artık. Eğer bir gün ünlü bir yönetmen olursam elimden çekeceğiniz var. Sizinde Ömer bey!

  • ilkerc dedi ki:

    hehe. Sevgili Ali. Sonradan bana tesekkur edeceksin… Belki su anda kamera almaman gerekiyordur : )

  • ali dedi ki:

    :)ilker bey benim öyle ya da böyle bir kamera almam gerekiyordu ki buna bütceminde uygun olması lazım. ha bu arada aldım 😀 Panasonic NV-GS400 camcorder. Bir açık artırma sitesinden geçenlerde almayı başardım. Başardım dememin sebebi çok söylenen bi kamera olması, yani belkide bütceme göre en iyisi. Zaten sıfırı yok bunun ve bu tür satışlarda kapış kapış olan bir model olduğunu gördüm. Az çok da araştırdım. Sevgili Ã?lkenciler hocam tavsiye etmişti bulamadım demiştim. Birde Panasonic AG-DVX100B demişti ama o da pahalı geldi açıkcası. GS400 ün lensleri de gayet uygun fiyatlı olarak görünüyo ama tabiki bu konuda sizden fikir almalımıyım almamalımıyım diye hem kendime hemde size sorayım dedim 🙂 Sizin üniversitedeki yeterlilik filminizi izledim. Bana o sokakları arabalardan nasıl arındırdığınızı söylerseniz sevinirim 😀

  • Ömer dedi ki:

    NV-GS400/500 modeller consumer seride 3CCD olan iyi DV kameralardı. Aynen sizin gibi AG-DVX100 almaya imkanı olmayan arkadaşlar için çok iyi bir alternatif oluşturuyorlardı. Şimdilerde yerlerini HDC-HD250 gibi (400’ü, 500’ü de gelir inşallah bunun) “fantastik” çözünürlüklü 3MOS sensörleri olan AVCHD modellere bıraktılar. Fantastik diyorum çünkü utanmazca ve arsızca 9.15Mp yazarak (her renk sensörü 3.05Mp (sıfırbeşi de unutulmamış)) sizleri megapixel manyağı yapıyorlar. Pardon..! 🙂

    Neyse konumuza dönelim. Sizinki iyi bir tercih; güle güle kullanın. Başarılı çalışmalarınızı izlemeyi diliyoruz.

  • ali dedi ki:

    Ömer bey bize HDD kayıt yapan bir kamerayı kesinlikle kullanmamamız gerektiğini söyleyen hocalarımız var ve sanırım bir nevi haklılar. O yüzden şimdilik benim için mini dv olması gereken format.
    NV-GS500 modelindeki en büyük eksik ses çıkışının olmaması. Ã?zerindeki mikrofonu yeterli ses alıcı kalitesi diye sunmuşlar(rüzgar kesici gibi) ama elbetteki bu tamamen ev kullanıcıları için gibi olmuş bence. Çünkü o kadar özelliği varken böyle birşey yapmış olmaları politikmidir acaba? Sanıyorum yarı profesyonel kamera satışlarına sekte vurduğu için, bunları geliştirmek yerine noktayı koymayı bu yönde tercih etmişler.
    Şimdi benim en çok merak ettiğim şey, NV-GS400 için herhangi bir mini dv kasetmi kullanmalıyım(mesela Sony DVM Kaset) yoksa Panasonic DVC Kaset kullansam daha iyi olur? Çokmu düşündüm 🙂 ?

  • Ömer dedi ki:

    HDD kullanmaya ben de karşıyım. HD250/300 serisi hibrit modeller. Harddiskleri de var ama esasen SD/SDHC karta AVCHD kayıt yapıyorlar. Öteyandan firmaların aynı anda satışta olan onlarca modeli oluyor. Herbirisi bir diğerine göre bazı eksiklikler veya fazlalıklar barındırır. Bazı eksikliklerinse ticari anlamları olduğuna ben de inanıyorum.

    DV kameralarda mekanizma en önemli parçadır. Bakımı ucuz değildir. Gözünüz gibi bakmalı, kıymetini bilmelisiniz. Panasonic, Fuji, TDK, Maxell ve JVC kasetlerde sorun yaşamadık ancak “bazı” Sony kasetler hakkında servisimize uyarı yazısı geldiğini hatırlıyorum.

  • ali dedi ki:

    Teşekkür ederim Ömer bey.

  • ilkerc dedi ki:

    gule gule kullan ali.

    sokaklar nufus sayimi oldugu icin bostu!

  • ali dedi ki:

    ilker bey samimi temenniniz ve espirili yanıtınız için teşekkür ederim…

  • ilkerc dedi ki:

    espri yapmamistim ki… gercek bu.

  • deniz dedi ki:

    slm ben yarı pro omuz veya yarı omuz sony kamera almak istiyorum bana neyi tavsiye edersiniz gerçek anlamda hareketli görüntüleri çabuk tanımlaya bilen vede çözünürlük açısındanda iyi olmalı saygılar

  • Ömer dedi ki:

    yarı omuz sony derken?

  • Hasan Unal dedi ki:

    Eğer Sony takıntınız yoksa, tam da bu başlık altında incelenmiş olan kamerayı tavsiye edebilirim nacizane. Uzun araştırmalar sonucunda 171 aldım ve diyebilirim ki oldukça doğru bir seçimmiş. Kullandığı codec sayesinde görüntüleri aktarır aktarmaz montaja hazırsınız öncelikle. Aynı sınıftaki kameralar arasında fark yok diyebiliriz artık. Aynı sınıftaki 3 farklı kamerayı günlerce inceliyor, bloglarda ve forumlarda kayboluyorsunuz… uykularınız kaçıyor yatırım yapmadan önce… Gelgelelim, başta belirttiğim gibi, aynı sınıftaki kameraları inceliyorsanız, günün sonunda çok büyük faklar olmadığını anlıyorsunuz. İş aslında sizde, vizörün arkasında kimin olduğunda bitiyor.

    Daha önce, marka vermeyeyim ama yine çok bilinen bir markanın Türkiye Distribütörü’nden kamera almıştım. Ödeme yapmadan parça gelmemesi, telefona çıkmamalar vs… Yaptığınız işten nefret ettirecek kadar kadar kötüydü satış sonrası hizmet. Panasonic Türkiye ve dolayısıyla Başarı’nın farkını 171 aldıktan sonra anladım. Telefonun ucunda,
    – Siz nasıl isterseniz öyle yapalım.
    …diyen temsilcilerin olması kadar sevindirici bir şey yok. En salakça sorulara bile sıkılmadan cevap veriyorlar. Kamera alırken satış sonrası hizmete de para ödediğinizi unutmayın. Bu noktada da Panasonic, bence bir adım önde Türkiye’de.

  • Kerem dedi ki:

    Hani hep denir ya; bağımsız ve parasız bir yönetmen yavrusunun (adayının) sağlam bir ikna kabiliyeti olmalı!
    Sonunda başardım! Kamera parası için birisini ikna ettim. Özel bir hastane festivallere göndereceğim çekime hazır kısafilmim için 10.000
    lira vermeyi kabul etti. Şimdi size net bir soru soracağım sevgili abiler.
    BaşarıTV’den Akın Beyle görüştüm, 32GB bir adet P2 kartla HPX171 10.000’e veririm dedi. Ama gözüm bu çözünürlük meselesi yüzünden EX1’de. Ama o da vimeo’daki örneklere bakınca hiç sinematik görünmüyor. Kısa işi tutarsa bir sonraki hedef “Selvi Boylum Uzun Metrajlım”.
    Gözünü sevdiklerim! Bu kamera muhabbetinden dolayı kafayı yemek üzere olan şu kardeşinize “kirala” dışında birşey deyin.
    HPX171 mi; EX1 mi?

  • ilkerc dedi ki:

    Valla bence 10 bin lirayi filme harcasaniz cok daha iyi bir sey yapmis olursunuz ama madem ki karar verdiniz bence EX1 daha iyi…

  • iskender dedi ki:

    uzun yazmadığım için beni dikkate almamazlık yapmayın !
    Durumum keremle aynı, amaa benim başımda bide canon xl2 derdi var hep dürtüyor yandan beni seç diye fikirleriniz çok önemli benim için İlker ve Ömer bey ??

  • ilkerc dedi ki:

    Yahu bu XL2 sevgisi nereden cikti anlamiyorum ki : )

    arkadaslar! XL2 diye bir kamera yok artik, unutun, cikarin kafanizdan lutfen… XL2 1995’in teknolojisiydi biz 2010’a gidiyoruz.

  • E dedi ki:

    Takip ettiğim forumlarda da bu aralar bolca XL 2 soruluyor. Sanırım fiyatı ve zamanında iyi bir kamera olarak görülmesi yeterli bilgiye sahip olmayanları yanıltıyor.

    Böyle bir kameraya hâlen daha 12 bin lira isteyen insanların suçu sanırım bu.

  • iskender dedi ki:

    evet takipsizlik olabilir illa biyerden çıkıyo ama 35mm değişir lens fln 4.5 milyar gibi bi bütem var yarı profosyonel HD bi kamera alıcam bu karta kayıt yapmalar kafa arızalarını bitiriyomu??ona göre 2.el düşünüyorum

    2.el HPX 171 veya EX1 sıfır hmc151?

    bide sıfır fx1 mantıklımı çıkalı çok oldu ondan?

  • ilkerc dedi ki:

    FX1 de eski teknoloji. Bu saatten sonra kasetli bir sisteme yatirim yapacaginiza kibris a falan gidip rulet oynasaniz daha hayirli bir is yapmis olursunuz : )

    HPX171, EX1 veya HMC edinmeye calisin derim.

  • Mehmet dedi ki:

    merhabalar, yeni nesil kasetsiz çalışan kameraların kullandığı codeclerin listesini içeren bir sayfa var mıdır acaba bildiğiniz? “şu kamera şu codec” gibi… teşekkürler

  • iskender dedi ki:

    DSLR ler bayaa HD çekiyo, yazılarınızı okudum ama başka konuları kirletmemek için burdan soruyurum ilker bey, yarı profosyonelden vazgeçip DSLR almak MANTIKlımıdır?

  • E dedi ki:

    Henüz değil kesinlikle. Bunu neden söylüyorum? Dün az daha filmimizi çekemiyorduk ondan diyorum.

    Büyük bir heyecan ve hevesle Canon 7d’yi aldık elimize. Makinenin sahibi arkadaşımız adı İstanbul’a bağlı olarak geçse de İstanbul dışı sayılacak bir yerde oturduğundan kamerayı test etme imkânımız olmadı, olsa da bu problemi farkedemezdik zaten. Kendi çektiği videolara bakmakla yetindik.

    Sabah 06:30’da başladık çekimlerimize güzel güzel, hava kararmadan çekimi bitirmemiz gerektiğinden hızlı bir tempoyla çalışıyorduk. Saat 11’e gelirken kamera ilginç hatalar vermeye başladı. Kenarda bir işaret çıkıyor ve aniden kartı tanıyamadığını söylüyor alet. O anda yapmakta olduğunuz çekim gidiyor ve makine bir süre çalışmıyordu. Yani çalışıyordu ama aynı hatayı hemen yine veriyordu.

    Çok kısa keseceğim, görüntüleme çipinin ısındığını ve yanmamak adına kendini kapattığını farkettim. Zaten elinizi kameranın altına koyunca ne kadar ısındığını anlayabiliyorsunuz. Başlarda ben bunu elimin sıcaklığı sanıyordum ancak sonradan çözdüm. Bu “alttan dokunarak sıcaklık ölçme yöntemi(!)” sayesinde filmi bitirebildik. Ancak sık sık “kamera dinlendirme molaları” veriyorduk. Filmimizin doğası gereği uzun çekimler vardı ve bu nedenle görüntü uzun süre akmak zorundaydı, oyuncular hata yapınca da kesmek istemiyordum zira sesi de ayrı kaydediyorduk ve klaket vuruyorduk her seferinde vs.. Ancak makine hata verince son çektiği görüntüyü kaydetmediğinden çektiğimiz görüntü gitmesin diye sık sık kesmelere başvurmak zorunda kaldık. O da bizi ayrı yordu.

    Her çekim bittiğinde kamerayı hemen kapatıp serin bir yere koyma, arada durup dinlendirme vs. gibi pek çok şey yapmak zorunda kaldım. Yönetmen arkadaş bile “ulan oyuncu nazı çekmiyoruz, kamera nazı çekiyoruz” diye dert yanıyordu.

    Bir de aletin 4gblık karta 10 15 dakikalık görüntü kaydetmesi olayı var. Bu büyük bir sorun değil, 2 3 kartla, daha geniş kapasiteli kartlarla çalışarak çözülebilecek bir şey. 2 pil almayı akıl edip 2 kart almayı akıl edemediğimizden her 15 dakikalık çekimden sonra 10 dakikalık bir de aktarım arası vermek zorunda kaldık tabii. O aralarda çip de soğuduğundan çok şikayet etmedik. Pil demişken o da video çekerken aralar vererek çekerseniz 2 saati zorlar.

    Hızlı akan ve ara vermeyen setlere pek uygun değil bu kameralar yani henüz. Ha nispeten iyi bir bütçeniz varsa ve 2 3 tanesini aynı anda bulundurabiliyorsanız yine aşılıyor bu problemler ama işte tek kamerayla uzun çekimler yapcaksanız bu sorunlardan da haberiniz olsun.

  • E dedi ki:

    Bu arada daha önce 1080i hd kurgu yaptığım 2gb ramli sistemimde görüntüleri gerçek zamanlı olarak izleyemediğimi de belirteyim. Kurgu programından da bahsetmiyorum, KMP’i ile bile izleyemiyorum. Ram arıyorum şu anda kurgu için :).

  • ilkerc dedi ki:

    İlginc. 5D MK II ile epey uzun sure cekim yaptim ve hic bir isinma belirtisi olmamisti…

    7D ye ozel bir sorun olabilir.

  • E dedi ki:

    Bunları yazdıktan sonra araştırdım. Mark II’de direkt güneş ışığı altında kaldığı zaman aynı uyarılar alınıyormuş. 7d’de ise nispeten daha sık görülüyor, aynı dertten yakınan pek çok insan var nette.

    Biz tabii ufacık 1+1 evde 12 kişiydik, ışık + kalorifer + ses gelmesin diye camları da kapatmıştık. O nedenle normalden daha fazla ısındı alet.

    Ancak yine de böyle bir problem mevcut. Mark II’nin de 7d’nin de kılavuzunda bu durumdan bahsediyormuş. Daha da kötüsü ısınma durumunda görüntüde bantlanma ve grenlenme görülebileceği de yazıyormuş. Daha düzgün izleyemediğimden bizde sorun oldu mu bilemiyorum.

    Bu arada sanırım ısınan çip değil “kasanın içi” imiş. Sonuçta aynı kapıya çıkıyor işte. 1/3″ barajını aşmanın en büyük sorunu hâlen bu.. Che’nin çekimlerinde de RED’e buz dolu torbalar sarıyorlarmış, biz de idare edeceğiz böyle demek :).

  • iskender dedi ki:

    enterasan, :/ şimdi ben hpx 171 düşünüyorum 2 sorum var.
    Ben ses olayına çok önem veriyorum XLR girişler den tam profösyönel ses alabilirmiyim ses in oluru XLR mıdır yani? ses olayları dslr lerde nası oluyo bkz.”5D MK II, 7D” biyere yazmıştım yarı pro yerine dslr almak mantıklımı diye bulamıyorum nereye yazdığımı):
    ve oyuncuları fotoraf makinesinin karşısına geçirtip oynatmak amatörler için(ben) abez güç tuhaf vs.

  • özgür dedi ki:

    Baya problem yaşamışsınız, umarım gene de gonlunuze gore bitirebilmişinizdir çekimleri..

    Kullandigimiz dslr video kameralar daha birinci nesil oldugundan epey sorunla karşılaşmamız normal.. Benim gh1â??de ısınma sorunu olmuyor ama o da bazen drop frame yapıyor, sinir ediyor.. (gerçi kalorifer açık, pencere kapalı, 12 kişi ve pro ışıklarla dolu küçük bir odada kol saati bile hata verebilir J ) Okudugum kadariyla dslr kameralarda (daha genel olarak cmos sensorde) sorun hep islemcide bitiyor. Red kadar kuvvetli islemcileri olmadigindan islerken sorunlar cikabiliyor.. (ki dediginiz ornekte redâ??de de problem oldugunu belirtmisiniz) Onun için kısafilm, tanitim filmi cekeceksem hep 720p cekiyorum. Ve ayrica motion jpeg codec kullaniyorum. Motion jpeg, avchd veya h.264â??ten daha eski bir teknoloji olsa da intraframe olmasi muthis bir kurgu rahatligi sagliyor. Bildigim kadariyla 5d ve 7dâ??de de ayni opsiyon var. Renk duzeltmede de daha az bozulma oluyor. 35mmâ??ye basmak gibi bir hedefiniz yoksa, 720p cekin, islemcinizin uzerine daha az yuk binecegi icin daha sorunsuz cekiminiz olur..

    @iskender: hpx171 standart bir xlrâ??a sahip. Dslrâ??lerin ses kaydi onunla yarisamaz. Dslrâ??ler Ekstra ses kaydedicisi kullanmak zorunda. Bu ekstra ses kaydedicisi hpxâ??ten iyi kaydedebilir. Ama bunu gayet sen de alıp kullanabilirsin. Kamerayla bağlantili bir cihaz degil, kendi basina kayit yapiyorlar.. En populeri â??Zoom H-4Nâ?. Kullanicilari gayet memnun. Benimki de â??M-Audio MicroTrack IIâ?. Xlr degil ama muzikci arkadaslarin m-audio israriyla aldim ve oldukca iyi.. bu iki markadan birine bak derim (son 5 ayda daha yeni birsey ciktiysa bilmiyorum, ses aletlerini takip etmedim aldigimdan beri) Ama kurguda eslemek epey zaman yiyor. Hpx171 alirsan, seste kazanacagin ufak bir kalite farki icin bu kadar buyuk caba degmez diye dusunuyorum. Bol isik ve buyuk harddisk olduktan sonra, Hpxâ??i kafan rahat alip kullanirsin dslrâ??lere nazaran..

  • E dedi ki:

    Görüntülerimiz sağlam çıktı, mutluyuz gururluyuz. 8gb ram taktık bilgisayara, hâlen daha kurguda gerçek zamanlı izleyemiyorum. Ömrümden ömür yedi resmen ama bitirebildim sonunda. 160 parça video olduğundan proxy veya offlinea da girmek istemedim ancak bir daha bir şeyler çekersem kesinlikle öyle yapacağım. Yoksa çekilir dert değil.

    Mark II ve 7D’nin mini-jack girişi var (başka bazı dslrların da var sanırım). Harici mikrofon takılabilir yani (ama dinlenemiyor, kulaklık girişi yok). Kendi mikrofonları da kapalı ortamda iyi diyemesem de felaket denemeyecek sonuçlar verdi. Ancak şöyle ki manuel ayarları yok. O nedenle de taksan n’olur, takmasan n’olur gibi bir durum çıkıyor ortaya. O nedenle xlr gişiri olan bir kamera tercih sebebi gözümde, zira ayrı ses demek klaket vs. ile uğraşmak+sonradan ses eşlemek demek. Profesyonel işlerde sorun değil ama amatör işlerde bayağı bir emek ve iş yükü anlamına geliyor. Hele bizdeki gibi tüm iş tek kişiye binince biraz zahmetli oluyor.

  • schizophrenia dedi ki:

    tascam dr100 oldukça tutulan bir ses çözümü, ses ihtiyacınıza göre alt modelleri de kullanılabilir.

  • Ömer dedi ki:

    Arkadaşlar… Bugün bu özgür ve güzel platformdan bir kez daha istifade edeceğim. Bu şaser ortamı yarattığı için öncelikle arkadaşım olan İlker’e teşekkür eder, yağımı yakar ve diyeceğimi demeye başlarım.

    Bu konularda İlker’le zıt düşüncelerim var biliyorsunuz. Bana göre hareketli görüntü (video yani movie yani moving pictures) öyle fotoğraf makinesi ile çekilmemelidir. 5D mark ii, yok Lumix GH1, yok efendim 7D medi de falan bunlarla bu iş olmaz. Neden olmaz? Şundan ötürü…

    Bu kameralarda video çekimlerinde kullanmak durumunda olduğumuz yazılım ve donanım özelliklerinin büyük bir kısmı eksiktir. Ne gamma ayarları vardır, ne modern video kameralarda bulunan (interval recording, one shot rec , variable frame rate etc..) kayıt özellikleri vardır ne şu ne bu ne doğru dürüst konnektörler vardır, hiçbirşey yoktur. İlker büyük sensörün büyüsüne kapılmış durumda, artı bir de 16-35mm f2.8’ini video işinde kullanabilmenin büyüsüne. Ama bu muhteşem lens bir fotoğraf lensi ve sahip olduğu özelliklerin hiçbirisi video için gerekli değil. Bir kere HD çalışıldığında dahi kullanılan maksimum çözünürlük en fazla 1~2Mp arasında değişiyor. Video çekerken 20Mp falan için yaratılmış bu lenslerin hassasiyeti ve keskinliğine gerek yok. Lensin önüne iyisinden bir ultra-wide converter/adapter koyuverirsin işin çözülür. Önemli olan belli standartlar dahilinde sorunsuzca çalışmak ve işi bitirmektir. Bunun için de ya AVCHD ya da P2 (DV, DVCPRO, DVCPRO HD veya AVC-Intra) çalışmanızı öneriyorum.

    Şimdi İskender süper bir soru sormuş. Ses demiş, XLR demiş. Evet 3 pin XLR konnektör iki işe yarar. Analog balans ses taşımak ve AES/EBU çift kalan digital 110ohm ses taşımak. Profesyonel aletlerde bulunur. HMC151 veya HPX171 gibi kameralarda olması çok önemlidir. HPX171 P2 kartlar üzerine sıkıştırmasız 4 kanal ses kaydeder. Kısacası sesi daha iyi kaydetmenin pek bir yolu yoktur. HMC151 ise Dolby AC3 kodlar sesi. PH modda 2Ch 384Kbps diğer modlarda 2Ch 256Kbps kaydeder.

    Yani… diyelim ki bir EX3, bir HPX171 veya bir HMC151 ile işe koyuldunuz. Hiçbir risk almaksızın o işi bitirirsiniz. EX3 mü HMC151 mi kullanacağınız sizin tercihinize kalmış. Ben HD kamerada MPEG 2 tabanlı bir codec tercih etmem ama eden eder. Pixel çözünürlük hareketli resimde her zaman ikinci planda gelir. Bunu lütfen dikkate alalım. Önemli olan kamera kafasının verdiği bilginin en eksiksiz şekilde kaydedilmesidir. Camcorder’lerin görevi budur. Görevini en iyi yapan camcorder’i tercih edelim.

    En son olarak, ben bu klasman çalışmalarda HMC151’in en iyi çözüm olduğunu düşünüyorum.

  • iskender dedi ki:

    Yarı profosyonel bi kamera yerine bkz.HPX 171, HMC 151, EX1 yerine bir DSLR almak mantıklımı

  • iskender dedi ki:

    ben soruyu ömer beyin yazısından önce sormuştum ama sonra yapışmış, yani sıkıntı yok, ticari amaçlada kullanacağım açin dslr in riskini alamam ısınma kapanma içindekileri silme gibi hareketlerde bulunuyo kavga sebebi bunlar=) gene ilker beye dönüyoruz geçiş dönemindeyiz panasonic in yeni kamerası ne zamn gelicek acaba?

  • murat dedi ki:

    dv olarak çektiğimiz görüntüleri montajlamak için adobe premier ve standart bir pc(p4 3,0 1 gb ram 256 mb ekran kartı )yeterli oluyordu.hpx 171 in dvcpro hd 100 Mbit/s dosyaları için nasıl bir pc ve yazılıma ihtiyaç var.

  • Murat dedi ki:

    benim bir sorum yok. buradaki bilgiler çok işime yaradı, o yüzden sizlere teşekkür etmek istedim.

Leave a Reply

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube