Murch ve 3D SinemaMurch ve 3D Sinema

Gecen aylarda “3D sinemadan bir sey cikmaz” gibi bir yazı yazmistim.

Baska bloglarda ne cahilligim kaldı ne tutuculugum. Neyse ki Walter Murch de benim kadar cahil ve tutucuymus ve surada okuyabileceginiz harika mektupla “3D ise yaramaz ve asla yaramayacak!” seklinde cevrilebilecek bir yazi yazmis.

Mektup Roger Ebert’e gönderilmiş.

Murch’un temel söylemi soyle ozetlenebilir: Insanin iki gözü sadece netlediği noktada kesisir. Oysa 3D sinema bakısımızı netlediğimizden farklı bir noktada kesistirmemizi gerektiriyor. Bu nedenle 600 milyon yillik evrime ters bir girisimdir diyor Murch. İnsanların çok uzun süre 3D film izleyememesini de buna bağlıyor.

Bunun dışında 3D filmler karanlık ve yanal hareketlerde titreme (strobe) üretme eğilimi var diyor.

Son cumlesi soyle:

“So: dark, small, stroby, headache inducing, alienating. And expensive. The question is: how long will it take people to realize and get fed up?”

Cahil adam konuşuyor işte : )

15 Responses to “Murch ve 3D SinemaMurch ve 3D Sinema


  • onur ç. dedi ki:

    3D’de görsele gösterdikleri özeni, hikayeye mevzuuna da gösterseler bi cacık çıkabilir belki.

  • Çağlar Bezek dedi ki:

    Bir süre sonra baş ağrısı yapan bir filmi izlemek gerçekten çok zor. Ancak film yapımcıları bundan asla vazgeçmeyecekler bence. Yoksa kim 3D TV alacak, imax’e gidecek.Teknoloji şirketleri 3D’e büyük yatırım yaptılar.Kim 3D film çekerse parayı o kazanacak gibi duruyor.

  • Çağın dedi ki:

    Bence insanlar sıkıldı bile. Nolan 3. Batman filminin 3D olmayacağını açıklaması çeşitli blog ve forumlarda çok olumlu tepki almıştı.

  • E dedi ki:

    Sesi icat ettiler, 5 10 yıl biraz tepindiler, bugün sessiz sinema yapılmıyor, rengi icat ettiler 5 10 yıl sürdü, görsel sanatların büyük kısmı artık renkli.

    3. boyutu icat ettiler, 120 yıl oldu bir bok olduğu yok, hâlen tepiniyorlar.

    Bilet fiyatları neredeyse 2 katı olduğundan (yurtdışında) 3b şu anda kârlı gibi duruyor ancak Amerika gişe rakamları yerine, daha mantıklı olan, satılan bilet sayısına geçmeyi başarırsa tablo değişebilir. 3b üzerine yaratılan hype kadar tepki de var ve tepkiler hızla artıyor. Avatar gelmeden de diyordum, geldi geçti yine diyorum, umarım bu furya bir kez daha sönecek ve rahat rahat, düzgün sinema keyfi sürmeye devam edeceğiz.

  • e-vren ;) dedi ki:

    Seyrettiğim tek D filmden çıktığımda sanki 3 gündür sinema perdesinde gözümü kırpmadan film seyretmişim gibi inanılmaz yorgun ve göz ağrısı içerisindeydim. Sadece ben değil, filmi beraber seyrettiğimiz arkadaşlarım da aynı durumdaydı. Filmdeki bazı nesnelerin üzerine geliyor hissi güzel olabilir ama 3d’de alt yazı okumaya çalışmak vs tam bir işkence. 3d’nin suyunu çıkartıp 5d olayına da girildi ya işte mesele seyirciye filmi birebir yaşatmak değil resmen cebindekileri sömürmek. Babam ve Oğlum filmini normal bir sinema teknolojisiyle seyrettik ama ne kadard erinden hissettik. 3d ile çekilmesi egrekmiyor bir filmin “gerçekten hissedilmesi” için.

  • Ekim dedi ki:

    Murch’ün doğal olarak başarılı olamayacağını söylediği 3d ‘Sinema filmi’ ile 3d çekilmiş film farklı ürünler bence. Klasik bir sinema filminin anlatım kurgusunun üstüne 3d eklenmiş planların yarattığı sorunlardan bahsetmiş. Yazıda bahsi geçen, Green Hornet da sonradan 3d eklenmiş hatta bu yüzden gösterime çıkışı ertelenmiş bir film.

    Bence Hollywood’da bu işleri en yetkin kurcalayan adamlardan olan Cameron’un açtığı yol daha çok; video oyunları, 3dtv, aynı bluray’de sunulan interaktif kurgulanmış oyun – film ve bir ‘yan ürün’ olarak sinemada izlenen evde oynayacağın oyunla benzer efektleri paylaşan 3d çekilmiş film paketinin pazarını hazırlıyor. Hatta 2010’da kendi oyun şirketini açmış Warner’ın Matrix projesini 3d olarak canlandıracağı dedikodusu gidişatı gösteriyor sanırım.

    En nihayetinde 3-5 yıl sonra insanlar 3d’den bir ‘sinema filmi’ değil, bir paket ürünün sinema salonu deneyimini umacaklar ve mektubun sonunda referans verdiği Brechtian ‘breaking the fourth wall’ efekti gibi anlatım kurgusu sorunları asgariye inecek. Herkes bir sinema filmi değil, görsel efekt eğlencesi izlediğini bilerek biletini alacak.

  • ilker ilgen dedi ki:

    Çevresel ses sistemi ilk kez 1938 li yıllarda denenmeye başlandığında insanların tepkileri olumlu olmuş. Bobin ve dirençlerle geçiktirilen ses ağı kurulan sinemalar dolmuş Daha sonra buna birçok ses sistemi eklenerek ( quadrofonik, Dolby Prologic vs.) bu güne gelinmiş.
    Yalnız her filmde çevresel ses kullanılacak koşulu olmasada bir stadyum veya caddenin yer aldığı sahnenin sessininde buna uygun olması olayı gerçekçi kılabiliyor.

    3B filmler oldukç eski bir geçmişe sahip olsada günümüz görsel teknolojileri ile oluşturulmuş 3B filmler ilgi çekici oluyor ve bir süre daha olmayada devam edecek gibi duruyor.
    Ben tüketicinin bilinçlenmesi ile yeniden şekillenecek bir pazar olduğunu görüyorum.

    Tıpkı önceleri parlak ekranlı dizüstü bilgisayar alan insanların şimdi yansıma ve diğer sorunlardan dolayı MAT ekranlıları tercih etmesi gibi. Önceleri parlak ekranlar pahalıyken şimdi MAT ekranlılar pahalı ve üst segmentteki cihazlarda bulunuyor.

  • Tan dedi ki:

    -Gozlerin neden oyle babanne?
    -Seni daha bi boyutlu gorebilmek iciiiin…

  • gsezgi dedi ki:

    Önce şu linkteki sayfayı bir inceleyiniz: 3D FİLMLERİN GİŞESİ

    Linkteki sayfada Lifetime Gross sütunundaki rakamlar, 3D filmlerin Amerika gişelerini vermektedir. (Dünya çapındaki gişesini öğrenmek için filmin adına tıklamalısınız). Sağ sütunda (“Upcoming Releases”) ise gelecek yıllarda vizyona girecek 3D filmlerin bazıları yer almaktadır.

    Seyircilerin 3D’yi sevmediği(!), başlarının ağrıdığı(!), stüdyoların da bu nedenle bu tür filmler çekmekten vazgeçtiği (!)çok açık değil mi?!

    Ha, ilk “Gişe herşey demek değil” diyene bir sakız hediye edeceğim. 🙂

    Ã?nlü ve çok yetenekli de olsa, koskoca bir teknolojiyi tek bir editörün görüşüne dayanarak değerlendirmek yanlış olacaktır. Her teknoloji gibi, sinema teknolojisi de ilerlemek zorundadır. Ve görünüşe bakılırsa z ekseninden başka gideceği yer kalmamış bulunuyor.

  • Temmuz dedi ki:

    Eskiden üç boyut karneyle dağıtılırdı, biz de kıymetini bilirdik.

  • DoPDodo dedi ki:

    BBC’nin web sitesinde bir haber:

    http://news.bbc.co.uk/2/hi/programmes/click_online/8174335.stm

    Ã?ç boyutlu film dağıtımının geçmiş başarı ve başarısızlığı, kullanılan teknikler gayet güzel özetlenmiş. Elbette İngilizce.

    Yazının sonunda 3D gösterim yapabilen sinema salonlarının sayıları var. Ek olarak bildiğim kadarıyla Türkiye’de bilinen 75 salon mevcut.

  • ilkerc dedi ki:

    Gecenlerde verilen derby macini 3D seyrettim. Her zamanki fikrim daha da pekisti. 3D super uydurma bir teknoloji…

    Merak edip Gran Turismo da aldim 3d. O da hayal kirikligi…

  • gsezgi dedi ki:

    Bu da Peter Jackson’dan:

    “We’ve been watching HOBBIT tests and dailies at 48 fps now for several months, and we often sit through two hours worth of footage without getting any eye strain from the 3-D. It looks great, and we’ve actually become used to it now, to the point that other film experiences look a little primitive”

    Tamamı şurada:

    http://www.firstshowing.net/2011/peter-jackson-talks-at-length-about-using-48fps-for-the-hobbit/

Leave a Reply

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube