Weisscam, Alexa vs vs.Weisscam, Alexa vs vs.

PS Technik diye bir Alman firması var. Bunlar malum Mini 35, Pro 35 gibi adaptörlerle epey sevindirmişti bizi.

Bir de kamera yapmışlar. Bugüne kadar denk gelip çalışmamıştım. Adı Weisscam HS2

Kameradan ziyade tanka benziyor aslında.

Bu yüksek kare kameralarında gıcık bir durum var. Önce içindeki RAM belleğe çekiyorsunuz. Sonra seyrederken kaydetmek veya aktarmak durumundasınız. Phantom da bu epey uzun sürüyordu. Weisscam’de bu işlem çekim hızınızla playback yapmak kadar hızlı.

Tabi burada büyük bir soru ortaya çıkıyor: Nasıl ve neye kaydediyor bu alet? Format nedir?

Aletin üzerinde Dual Link HD-SDI çıkış var ve PS Technik’e göre HD-SDI üzerinden RAW kayıt da mümkün. Gel gör ki kameranın teknik ekibi bu çıkışı kullanıp RAW kaydetmek istemiyor. “Post Production işlemleri uzun sürüyor, kabusa dönüşüyor” gibi bir açıklama yapılıyor. Efendilik ettik single link ile 4:2:2 ye düşüp diske kaydettik.

Alet saniyede 2000 kareye çıkıyor. Peki görüntü nasıl? Teknik olarak berbat (yani yüzde 200 zoom yapıp bakarsanız) çok noisy (gürültülü), aşırı compressed gibi görünen (ama aslında compressed olmayan) bir görüntü çıkıyor ortaya. Ayrıca highlight bölgeler çok çirkin bir şekilde patlıyor (nedenini bilmiyorum).

Peki kamera iyi mi? Evet hem de çok iyi. Bu ne yaman çelişki derseniz saniyede 2000 kare çekmek gibi bir amacınız varsa bazı şeyleri görmezden geleceksiniz diyorum.

Sonra Alexa ile tekrar çalıştım. Daha önceki yazımda Alexa’yı beğenmedim demiştim zira greenscreen de alet gayet beceriksizdi. Şimdi daha normal bir işte denedim. Sonuç yine aynı: Alexa kötü bir kamera. Memleketteki hype öyle boyutlara varmış ki bunu söyleyeni dokuz köyden kovarlar ama ne yazık ki gerçek bu.

Neden kötü? Çünkü şu anda size gayet düşük bitrate sahibi 4:2:2 (40 fps den yukarı çıkarsanız) vasat bir Prores dosyası veriyor. Color correction da ciddi bir oynama alanı yok.

Gel gör ki yukarıda dediğim gibi bu kameraya hayran özellikle görüntü yönetmeni arkadaşlar. Ben nedenini anlayamıyorum ama herhalde üzerinde Arri yazması onları rahatlatıyor olmalı : )

Eh bu da geçerli bir nedendir diyelim ama hakkını da yemeyelim RAW kayıtçısını görünce tekrar bakmak gerek çünkü kamera aslında tek başına önemli bir şey değil.

20 Responses to “Weisscam, Alexa vs vs.Weisscam, Alexa vs vs.


  • dopdodo dedi ki:

    Jim sana Red büyüsü yaptırmış İlker:-)

  • ilkerc dedi ki:

    🙂 yapma abi. Red i de sevmiyorum ama temelsiz sekilde alexa iyi durumunu aciklasa birisi 🙂

  • dopdodo dedi ki:

    Bence kritik nokta debayering. Alexa beğen beğenme günlük kullanımda işi kendi bünyesinde çözüp Prores’e tahvil edip işi bitiriyor. Red ise herkesin kendine göre yorumlayabileceği bir “raw” üretip, debayering’i kullanıcıya bırakıyor. Sonunda körlerin fili tarifi gibi bir yorumlanan bir “raw” dosya var ortada. İnanıyorum red dosyaları ile gerçekten kötü deneyimler yaşamamışsın. Aslında kötü deneyim, red dosyalarından kaynaklanmıyor kuşkusuz. Ama nasıl fil tarifleriyle karşılaştığımı bir bilsen, neden bazı durumlarda Alexa’nın prores dosyalarından bu kadar mutlu olduğumu daha iyi anlardın.
    Bu arada oldukça gecikmiş bir alexa yazısı kaleme aldım. Yetersiz ama başlangıç olur diye… Adresi: http://www.sariguzel.com/2011/05/08/alexa-ile-ilk-gun/

  • joseph dedi ki:

    Red kötü bir kameramı ? Neye göre kötü bir kamera ? Yanlış pozlarsan,histogramı gözardı edersen,800 ISO da( mysterium x ) patlak çıkmasından korkarak 320 lerde hatta 160 larda pozlarsan,postta oynamaya imkan bırakmassan,bnc den gelen görüntüyü referans alırsan,sette görüntü yönetmenine raw dosyaları gösterip yayına proxlerden girersen evet kötü bir kamera. Biz neden bütün dünyada kabul görmüş, dünya üzerindeki birçok insanın ortak bir dilde buluşabildiği RED konusunda bu kadar zıt fikirlere sahip bir sektör yarattık kendi kendimize anlam verebilmiş değilim.

  • ilkerc dedi ki:

    Ne yazik ki Joseph e katiliyorum : )

    Dopdodo senin endiseni anliyorum ama RED’in RAW cekmesinden cekinip prores e kendini birakmak negatif cekmekten korkup pozitif cekmeye yonlenmek gibi bir sey sanki.

  • Kemalettin dedi ki:

    Red kötü Alexa kötü eniyisi 5D Mark II…süper çekiyo valla hemde 1080p

  • Yasin Ekşi dedi ki:

    “günlük kullanımda işi kendi bünyesinde çözüp Proresâ??e tahvil edip işi bitirmek”
    Problemli görünen tarafı burdan kaynaklanıyor bence. Çünkü görüntüyü Apple’in 2007 de çıkardığı bir formatta bitiriyor.Alexa’nin 14 f-stop aralığındaki dynamic range’ini Prores 4.4.4 dosyasında nasıl manipule edebilirsiniz? Televizyon için bu kadar bir alana ihtiyaç duyulmayabilir. Sinema filmi için Prores 4.4.4 (Apple Codec) dosyasının yeterli olduğunu düşünmüyorum. Fil tariflerini tahmin edebiliyorum. Ama bu alanda işlerin yanlış yapılıyor olması başka bir teknolojinin artısı olarak görülmemelidir. Eğer bir karşılaştırma yapılacaksa mutlaka Arriraw ile Red Raw sonuçları karşılaştırılmalıdır. Ayrıca kritik noktanın debayering olduğunu düşünmüyorum. Çünkü R3D dosyalarını Red Rocket kartıyla real-time sette Prores 4.4.4 dosyasına transcode edebilirsiniz. Ama kim Raw dosyasını Prores 4. 4.4 gibi bir Apple formatına sabitleyip çalışmak istesin ki.

  • ilkerc dedi ki:

    🙂 Yasin sen RED kiraliyorsun. Senin sozune guvenemeyiz : ) conflict of interest var.

  • Yasin Ekşi dedi ki:

    🙂 Ticaret üniversitesinden mezun olmuş olsaydım haklı olabilirdiniz. 4.4.4 örneklemesinin ne olduğunu universitede sizden öğrendiğimi hatırlıyorum. 🙂
    Tabiki Alexa Vs. Red Mysterium X savaşında taraf olmamak gerekiyor. Ama bertaraf da olunmamalı. Her ikiside kendi alanlarında çok başarılı kameralar. Keza 1917’de kurulmuş olan 94 yıllık bir tarihi olan Arri’den kötü bir kamera yapmasını kim bekleyebilir? (Red Digital Cinema, 2006) Ama ne yazık ki işin Prores 4.4.4 kısmının büyük bir hata olduğuna inanıyorum. Sonuç olarak Türkiye’de ki beceriksizlikler yüzünden Red’e öfkeyle yaklaşıp Prores 4.4.4 çeken Alexa’yı göklere çıkarmak bana ayakları yere basan bir yaklaşım olarak gelmiyor.

  • ilkerc dedi ki:

    Peki o zaman konuyu daha da akademik hale getirirsek. Tek sensorlu bir kameradan 4:4:4 cikti almak nedir onu konusalim.

    Biliyorsunuz 4:4:4 dedigimiz her bir pixel icin ayri ayri RGB degerleri (veya YUV) kaydetmek demek.

    e iyi de bu kameralar daha en basta Bayer Pattern kullaniyor. yani her bir piksel icin uc adet subpixel i yok ki bu kameralarin? Bunlardan cikacak 4:4:4 manasizdir. Yamuluyorsam birisi beni duzeltsin.

  • joseph dedi ki:

    Yanılıyorsam benide düzeltin lütfen ;

    “Geleneksel HD kameraların aksine, görüntü kaydına gelindiğinde RED ONE daha cok DSLR fotograf makinası mantığında işler. HD kamera ve DSLR video kameralarında kullanılan tipik HD RGB kayıt sisteminin aksine bilgi sensörden RAW olarak kaydedilir. Buna ek olarak RAW dosyasında kayıttan sonra olağanüstü bir renk ve pozlama kontrolüne izin verir.”

  • Yasin Ekşi dedi ki:

    Her bir piksel için üç adet subpixel kayıt yapabilen dijital kameranın 3 adet sensörü olması gerekiyor o zaman. 3 sensörlü kameranın boyutlarını kestiremiyorum. 🙂 Evet haklısın bu kameralardan çıkacak olan 4.4.4 görüntü manasızdır. Önemli olan Red’in halihazirda varolan herhangi bir Apple sıkıştırması yerine kendi mulkiyetinde bir codec ile dosyaları oluşturmasıdır. Redcode manipule edebilmeniz için çok büyük bir esneklik sunar. Bunun yanında Alexa’dan çıkan 4.4.4 ne kadar manasız olsada günümüz teknolojisi için gayet yeterli bir formattır. İş sinema perdesine ve 4k projeksiyonlara geldiği zaman başka tabiki. Proresin yakın gelecekteki yeri çok hızlı bir çalışma disiplini gerektiren televizyon dizileri için çok iyi bir çözüm olacaktır. Sinema ise tabiki 4K olacaktır. 🙂

  • ilkerc dedi ki:

    3 adet sensoru olmasina gerek yok. 1920*1080*3 pixel i olursa olur ama ben 4K kamerayim demeyecek o zaman : )

  • Caglar dedi ki:

    Şöyle ki; tek CMOS sahibi bir kamerada görüntü kamera içinde full resolution debayer ediliyosa, debayering algoritması sonuç olarak sensördeki mevcut her bir piksel için bir RGB (veya YUV) değeri çıkartıyor. Ortaya çıkan RGB sinyali 4:4:4 veya 4:2:2 veya 4:2:0, vs. sample ederek kaydetmek seçenekler arasında. Alexa’nın yaptığı şey de tam olarak bu, görüntüyü kamerada debayer ederek RGB hale getiriyor ve 4:4:4 veya 4:2:2 sample ile kayıt yapılmasını sağlıyor. RED ise sensörden gelen datayı debayer etmeden RAW olarak olduğu gibi kayıt ediyor ve debayering post prodükisiyon aşamasında gerçekleşiyor.

    RED in 4K olmadığı tartışması ise, sensördeki her bir piksel için 3 ayrı photosite bulunmamasından ileri geliyor ki, bu durum sadece kameranın chroma sampling i ile ilgili, çözünürlüğüyle değil. Sonuç olarak üretilen her bir pixel pozlanma aşamasında tek bir renge duyalı olsa da, debayering sonrasında ortaya çıkan resimde 4096*2304 pixel var. En azından photoshop öyle diyor :))

    conflict of interest suçlamasından kaçınmak için olabildiğince teknik ve tarafsız bir açıklama yapmaya çalıştım :))

  • Caglar dedi ki:

    Bir de sensördeki her bir pixel için 3 ayrı subpixel (photosite) olması kameranın illa ki 3 sensörlü olacağı anlamına gelimiyor. Sony F35 ve Panavision Genesis gibi kameralarda tek bir sensör üzerindeki her pixel için 3 ayrı (RGB) photosite bulunuyor.

  • ilkerc dedi ki:

    evet caglar ben de ayni seyi soyluyorum: alexa nin 4:4:4 u aslinda cok manali degil diyorum. ustelik bildiginiz gibi ben RED kiralamiyorum 🙂 jim jannard dan maas aldigim da kulliyen yalan 🙂

  • ilkerc dedi ki:

    bu arada bayer pattern kullanan kameralar sadece chroma yi az orneklemiyorlar. ayni zamanda luminance degerini de yarim cozunurlukte ornekliyorlar.

  • osman siewertsen dedi ki:

    ben ilkerin hype düşüncesine tamamen katılıyorum,bizim piyasada birileri bir malzeme alır,artık ondan başka iyisi,alternatifi yoktur…hatta ondan başkası ile çalışmak,onlara göre işi bilmezliktir…

    maalesef benim teşhisim bu,

    şimdi yukarıda,bir sürü teknik detaylar bilgiler var,herkes birşeyler yazıyor ve görüyorum ki,yazılanlar boş değil..artık daha fazla araştıran,okuyan bir nesil var…

    ama esas mesele,aldığımız görüntünün değeri değilmi,hani ışığı,kompozisyonu veya o karede neler anlatmayı becerebildiğimiz…

    çok deruni bilgileri sahip adamlar tanıyorum,hani hakikaten derya…ama gel hadi bir plan çekelim,işte şöyle bir kaynak,oyuncuyu planın neresinde olacak,storyboardda ifade edilen karenin hakkı hangi mm objektif???

    işte mesele bunlar diye düşünüyorum…hani gerisini D.I.T’lar halletsin tadında bence…

    Bir de malzeme almakla bitmiyor diye düşünüyorum,burada yüzde yüz türk düşünce gücü ile kurulan iş akışlarını,üreticiler duyduklarında saçbaş yoluyorlar…

    abi RAW ama sen düşük bilmem ne de çek,başına iş alma…
    çünkü sen bunla alakalı ne bir posthousela çalışıyosun ne de kendi bilgin mevcut bu aleti kiralarken…

    ALEXA tekrar ettim etmeye dewam ediyorum,gerçekten çok iyi bir video kamera…

    ama hala dynamic range T13 stop…ancak bu noktada video hala,gelişirmi evet…

    Ama diyor bir amerikalı DOP,gerçekten filmlook istiyorsanız,tercihiniz bir negatif kamera olmalı,gerçekte bu..

    Son olarak aslında işi kamera filan bitirmiyor bana göre,etkenmidir tabii ki etken…

    Herşey öncelikle rejisine hakim yönetmende,tekniğine hakim DOP’unda ve sağlam prodüksiyon amirinde bitiyor…yoksa o kamera bu kamera işin küçük bir yüzdesi bana göre…

    Yoksa malzeme gani,D21’i yok fiyatına alacağınız yerler var bu ülkede,bunlar sorun değil…

  • serchan dedi ki:

    ilker hocam keşke sitede teknik terimler sözlüğü oluştursanız da bizlerde biraz anlasak 🙂 amatör takipçiler olarak.

  • yasir doğan dedi ki:

    kamera, güzel şeydir 🙂

Leave a Reply

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube