Tag Archive for 'kamera'

Page 4 of 6

NEX-VG10

Sonunda beklenen oldu ve Sony küçük kameralar sınıfında “büyük algılayıcılı” ilk örneği çıkardı. Panasonic daha önce davranmıştı ama nedense Sony “ilk biziz” demiş basın bülteninde.

Kamera önceden duyurulan NEX serisi fotoğraf makineleri üzerine kurulmuş. 14 milyon piksele sahip APS-C bir algılayıcıya sahip olan kamera Sony’nin deyimiyle “harika bir derinliğe sahip mükemmel HD görüntüler” üretmek için yaratılmış (daha önce aklınız neredeydi o zaman?)

E mount mercekleri kabul eden kamera bir adaptörle DSLR merceklerini de kullanabilecekmiş. 12800 ASA ya kadar gidebileceği iddia edilen kamera beklendiği üzere AVCHD formatını kullanıyor. En fazla 60 kareye çıkabilen NEX VG10 profesyonel ses girişine sahip değil. Aletin izin verdiği saniyedeki en yüksek veri miktarı 24 Mbps (Canon EOS 5D MK II’de 39 Mbps)

Kameranın fiyatı henuz belli değil (ya da ben bulamadım). Böylece her şey beklendiği gibi ilerlemeye devam ediyor. Pek yakında bu kameranın daha “Pro” bir sürümünü göreceğiz.

Ben alır mıyım bu aleti? Asla ama alana da mani olmayalım : )

Ayrıntı her zamanki yerinde.

EDIT: Fiyat 2000 USD olacakmış. Sony çok uçmamış, fiyat makul.

EDIT 2: VG10 sadece INTERLACED cekim yapabiliyor ancak  aslında progressive goruntuyu Interlaced bir video formatinin icine yaziyor. Yani sorun yok.

Sony NEXSony NEX

Sony sonunda uyanmış ve balığa gitmeye karar vermiş!

Epeydir dedikodusu yapılan NEX3 ve NEX5 bugün açıklandı. Belli ki bunlar doğrudan Olympus PEN ve Pana GF1 gibi aynasız kameralara rakip olarak çıkmış. Algılayıcıları Micro 4:3 ten büyük. Özellikler de iyi görünüyor fakat gövde mercek uyumu bir felaket! Küçük bir gövdede mercekler çok iri duruyor.

Bunun yanı sıra Sony’nin aynı sistemde bir de video kamera çıkaracağı duyuruldu.

Seçenekler çoğalıyor. Kafalar daha da karışacak demek ki…

Panasonic AG-AF100Panasonic AG-AF100

NAB hızlı başladı. Panasonic bugün dünyanın ilk profesyonel Micro 4:3 kamerasını duyurdu. AG-AF100 adındaki bu alet Micro 4:3 algılayıcı ile AVCHD codec kullanacak ve fotoğraf mercekleri ile uyumlu olacak. Ne yazık ki aletin veri transfer hızı biraz düşük (24 mbps)

Şekli şemali yandaki gibi çok kötü bir ilüstrasyonla verildiği için pek bir şey anlaşılmıyor ama yine de AG-AF100 türünün ilk örneği oluyor ve böylece Pandora’nın Kutusu sonunda açılmış oluyor.

Bundan sonra Sony’yi bekliyoruz.

Ayrıntı şurada.

Canon XFCanon XF

Canon XF305 Geçen haftalarda dedikodusu yapılan kameralar sonunda açığa çıktı: Canon XF 305 ve XF 300 olarak adlandırılan iki farklı model 7 Nisan’da duyuruldu. Kameralar daha önce iddia edildiği şekilde 4:2:2 ve 50Mbps’lik bir MPEG2 profili kullanıyor. Ayrıca Dosya formatı olarak MXF (Material Exchange Format) kullandıkları için piyasadaki NLE uygulamalarının çoğuyla doğrudan uyumlular.

Compact Flash kartlara 24p ile 60p arasında değişen kare hızlarında kayıt yapabiliyorlar. Bence en ilgi çekici özellikleri 1920*1080 de 60i çekebilmeleri. XF305’in diğerinden tek farkı HD SDI çıkış ve TC giriş çıkış sağlaması.

İki kameranın da mercekleri değişmiyor ve hasretle beklediğimiz gibi APS-C bir algılayıcı içermiyorlar. Yani beklediğimiz kameralar değiller. Yaklaşık 7000 dolar civarındaki fiyatları bence pahalı olsa da sonuç olarak bazı parlak özellikleri var diyebiliriz. Canon’un yakında XH serisinde benzer özellikler içeren ama biraz daha iddialı bir kamera çıkarması beklenebilir.

Ayrıntı şurada.

3D Panasonic!

James Cameron’un sıkıcı filmi “Avatar” dan sonra Panasonic kendisinden beklenmeyecek bir atiklikle ilk taşınabilir Full HD 3D kamerasını duyurdu. Yanda gördüğünüz gibi kamera çift mercekli. En önemlisi de Cameron’un filminde de kullanılan “Convergence Point Correction” sistemine sahip. Yani konunun uzaklığına göre lensler birbirlerine yaklaşıp uzaklaşabiliyor.

AVCHD formatında 1920*1080 Full HD ve dual stream kayıt yapan AG-3DA1 için aslında (optik sistemi hariç) iki adet HMC 151’den oluşuyor diyebiliriz.

Tahmini fiyatı 15.000 Euro olan kamera 2010 Sonbahar’ında satışa çıkacakmış. Şu anda ön talep alınmaya başlanmış.

Eğer bu kamerayı satın almayı düşünüyorsanız Başarı Yayıncılık’tan Ömer Kaşdarma ile görüşebilirsiniz. Ya da bunun yerine gidip kendinize bir araba falan alabilirsiniz 🙂

2009 Biterken2009 Biterken

Bu yıl sinema – video – fotoğraf alanlarında önemli gelişmeler oldu.

* RED Türkiye’de hızla yaygınlaştı. Her zamanki gibi başta soru işaretleri ve bilinçsiz itirazlar (veya bilinçsiz amigoluklar) olsa da beklediğimden hızlı bir gelişim oldu ve bir çok kiralama şirketi RED’leri ikişer üçer satın almaya başladı. İş akışı problemleri de daha yavaş olmakla birlikte çözülüyor. Avid hala uyuyor bakalim ne zaman uyanacaklar.

* Canon 5D MK II kullanıcılarını 6 ay elle diyafram kontrolü için, bir 6 ay da kare sayısı için bekletti. 2010’da bu hasretin biteceğini umuyorum. Bütün bu saçmalığa karşın 2009 HDSLR’ların yılı oldu diyebiliriz.

* Panasonic ve Olympus çok hayırlı bir iş yaparak Micro 4:3 formatında, büyük algılayıcılı ve değişebilir mercekli kameralar çıkardılar (Olympus Pen ve Panasonic GH1 – GF1)

Peki seneye neler olur?

* Canon’un mutlaka 5D MK II özelliklerinde EF uyumlu bir video kamera çıkaracağını düşünüyordum. Ne gariptir ki bu konuda da beni yanılttılar. Elinde bu kadar geniş bir mercek seti ve algılayıcı teknolojisi olan bir şirketin neden video kamera yapmadığını anlamak mümkün değil. Sonuç olarak 2010 için bu beklentimi koruyorum ama eskisi kadar emin değilim. 2010’da 5D MK III beklenmiyor ama 1Ds MK IV’un geleceği neredeyse kesin. 35 MP olmasını beklediğim bu kamerada videoyla ilgili surprizler de olabilir.

* Micro 4:3 işi hız kazanarak devam edecek ve yeni modeller gelecektir. Nikon ve Canon’un bu pazara girmeleri gerekirdi ama ortada daha önce de bahsettiğim bir sorun var: Ellerindeki APS-C merceklerle uyumlu bir sistemle pazara girseler bu sefer 500D gibi kameraların satışı ciddi şekilde baltalanacak. Micro 4:3’le de giremezler. Bu nedenle ne yapacaklarını bilemediklerini ve dua edip Micro 4:3’ün unutulmasını dilediklerini sanıyorum 🙂

* Sony: Her zamanki tuhaf inadıyla kendi bildiği şekilde ucubik kameralar yapmaya devam edecektir. Yeni EX turevleri yapabilirler. Zaten EX serisi çok tuttu. Buradan daha çok ekmek yiyeceklerdir. Ne yazık ki kötü bir codec kullanıyorlar.

* Panasonic: Emin olduğum tek şey: Panasonic büyük algılayıcıya geçecek. Yeni codecleri de umut veriyor ama sevgili Pana büyük olasılıkla harika bir kamera yapıp buna dünyanın en kötü LCD ekranını koyarak kendi kendini baltalayacaktır.

İyi seneler!

Kamera Ararken Kavrulmak!

Blog aldı başını gidiyor: Aylarca önce yazılmış yazıların altında feryat figan herkes bir seyler soruyor, digerleri ona cevap veriyor. Bu aslında güzel bir sey çünkü her soruya yetismem imkansız o yuzden dogrudan cevap vermeyi unuttuklarım beni affetsin. Diger yandan da bazı başlıklar foruma dönmüş durumda. Bunu bir hale yola koymak lazım ama henuz net bir fikir geliştiremedim bu konuda. SSS sayfası tam olarak çözüm olmadı ne yazık ki.

Sonuçta şunu unutmamak gerek: “Hangi kamerayı almam lazım?” aslen yanlış bir sorudur çünkü “nihai kamera” diye bir şey yok. Sizin ihtiyaçlarınıza göre en uygun kamerayı almak amaç olmalı. Sizin ihtiyaçlarınızı da en iyi siz bilirsiniz, blog sahibi veya izleyicileri değil.

Bu nedenle “Hangi kamerayı alayım?” yerine “Şu şu amaçla hangi kamerayı alayım?” demek daha makul bir soru olabilir.

Sen hangisini alırdın diye sahsi fikrimi sorarsanız şu an 5D MK II’den başka bir şeye elimi sürmem. Her ne kadar Ömer benimle aynı fikirde olmasa da yukarıda dediğim gibi benim amaçlarım için şu an daha iyisi yok ama broadcast için profesyonel bir çözüm arıyorsanız tabi ki 5D olmaz.

H3DII-50-Multi-ShotH3DII-50-Multi-Shot

651741Yine bir Hasselblad haberi: Firma gecen hafta H3DII-Multi Shot adlı kamerayi duyurdu. Alet 50 MP ile arka arkaya 4 kare cekiyor ve bunu yaparken algilayiciyi her cekimde 1 piksel kaydiriyor.

Böylece goruntunun her noktasinda RGB degerleri tam olarak örneklenmis oluyor. Sonucta cok daha ayrintili ve renk hassasiyetine sahip fotograflar ortaya cıkıyor.

Tate galerisi bu kamerayi sanat eserlerini arsivlemek icin kullaniyormus. Ayrıntı şurada

Leica M9: 24*36mm!

steel-grey_001Leica dün M9 adlı yeni modelini duyurdu.

Böylece tarihte ilk defa bu kadar küçük bir kamerada APS (24*36 mm tam boy) bir algılayıcı kullanılmış oluyor. 18 MP’lik algılayıcı Kodak tarafından yapılmış bir CCD.

Görüldüğü gibi savaş başladı. Diğer üreticiler de ister istemez algılayıcıları büyütmek zorunda kalacaklardır. Canon artık G11’i turistlere satar diye düşünüyorum. Gerçi her durumda turist sayısı çok daha fazla olduğundan Canon para kazanmaya devam edecektir!

Yine de Panasonic ve Leica “gönüllerin şampiyonu” oluyor… Ayrıntı şurada.

G11:Daha Az Pixel!

g11 canonPowershot G serisini hiç bir zaman sevemedim. Bu yıl mutlaka algılayıcıyı büyütürler diye düşünüyordum ama Canon ters köşe yaptı: Yeni G11 10 MP’lik bir algılayıcı ile geliyor. Bu da bir önceki model G10’a göre 4 MP daha az!

Bu alışılmadık kararda Panasonic’in LX3 ile yakaladığı başarının (ki benim de en beğendiğim compact kamera o) etkisi olduğu konuşuluyor.

Öyle ya da böyle bu olay bize megapixel yarışı saçmalığının şimdilik durduğunu gösteriyor. Bu da hayırlı bir durum.

Daha fazla ayrıntı her zamanki gibi şurada.

Neler Olacak?

Son bir yıl kameralar açısından epey hareketliydi: RED’in kullanılır hale gelmesi, DSLR’ların video çekmeye başlaması, Panasonic ve Olympus’un Micro 4:3 girişimi, 5D MK II’nin krize rağmen inanılmaz bir satış başarısı yakalaması…

Peki bundan sonra ne olur? Televizyondaki futbol yorumcularına dönmeden tahminlerimi sunayım:

Continue reading ‘Neler Olacak?’

Neden RAW?

rawcekmekNeden RAW çekmek gerektiği konusunda daha önce de yazmıştım ama bunun faydalarından ne kadar bahsetsem az.

Örnek: Yukarıdaki kareyi 2006’da çekip bir kenara atmıştım. O zamanki RAW işleyici (Adobe Camera Raw) gökyüzünü geri getirirken diğer bölgeleri de korumama izin vermemişti. Geçen gün meraktan aynı kareyi yeni ACR 5.2 ile açmayı denedim. Gördüğünüz gibi sağdaki karede (herhangi bir özel  Photoshop hilesi yoktur) gökyüzü olduğu gibi geri geldi! Tabi bulutlar geri geldi diye bu iyi bir fotoğraf haline geldi mi? Hayır ama olsun o ayrı bir tartışmanın konusu!

RAW çekmek negatif çekip saklamak, JPEG çekmek ise kağıda bastırıp negatifi çöpe atmak gibi (yukarıdaki kare JPEG olarak çekilmiş olsa gökyüzü sonsuza kadar soldaki haliyle kalacaktı). Nedeni de basit RAW 14 bit ve sıkıştırılmamış veriyi içerirken JPEG 8 bit ve sıkıştırılmış veriyi saklıyor. Bu video için de aynen geçerli.

Kıssadan Hisse: RAW çekiniz, çektiriniz…

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube