FPS Problemleri!

fpsÜlkemizde fps (saniyedeki kare sayısı) kavramı ile ilgili genel bir kafa karışıklığı söz konusu. Profesyonel ortamlarda bile bu konunun tam olarak anlaşılmamış olması ve daha da kötüsü yanlış anlaşılmış olması çok görülen bir durum.

FPS adı üstünde herhangi bir görüntü sisteminde saniyede kaç kare gösterileceğini tanımlayan bir kısaltma. PAL adı verilen TV sisteminde saniyede 25 kare gösterilir. Bu 25 kare “progressive” değildir. Yani tek bir seferde tam olarak gönderilmez. İki yarım kare olarak gönderilir. Bu yarım karelere de “Field” adı veriliyor. Yani PAL kullanan ülkelerde saniyede 50 field gönderilir. Yine bu ülkeler 50 HZ’lik elektrik sistemi kullanırlar.

Kuzey Amerika ve daha bir çok bölgede ise NTSC adı verilen ve saniyede 30 kare (aslında tam olarak 29.97!) kare gönderilen (veya 60 field) sistem kullanılır. Tahmin edebileceğiniz gibi bu sistemi kullanan ülkeler 60 HZ lik elektrik sistemine sahiptir.

TV sistemlerinin temelleri 1930larda atıldığı için bu farklılıklarla savaşmak zorundayız. Aslında bugün böyle bir ayrıma gerek yok.

İşleri daha da karıştırmak için sinema projeksiyon makineleri de saniyede 24 kare gösterirler.

Dolayısıyla örneğin bir sinema filmi çekecekseniz önünüzde çok somut bir soru belirir:  Saniyede kaç kare çekelim? 24 fps çekerseniz filminiz sinemalarda tam olması gerektiği hızda oynayacaktır. 25 çekerseniz  TV’de ve DVD’de doğru hızda oynayacaktır. Bunlardan birini seçmeniz gerekir.

Diyelim ki 24 fps çektiniz ve filminiz 100 dk. uzunluğunda bir film oldu. Bu demektir ki elinizde toplam 144.000 kare var (100*60*24)

Aynı filmi TV’de oynatmaya karar verdiniz. Filminizin süresi 96 dakikaya düşecektir. Neden mi? Çünkü elinizdeki 144.000 kareyi sinema göstericisi saniyede 24 kare şeklinde tüketiyordu. Oysa TV sistemi bu 144.000 kareyi saniyede 25 kare akıtarak tüketeceği için filminiz hızlanmış olacak.

Buraya kadar anlaşılmayan bir şey yok. Peki ses ne olacak? Ne yazık ki Sinema Tv Bölümü’nde bir profesör bir gün bana şöyle demişti: “Sesin normal hızı saniyede 24 karedir!”

Tabi ki böyle bir şey yok çünkü sesin çekim hızı diye bir şey yok. Yani sesi 24 kare çekmek veya 25 çekmek diye bir seçenek yok sadece “sesi kaydetmek” söz konusu.

Örnekten gidersek elinizde bir film var. 144.000 kareden oluşan bu filmin bir de ses kuşağı var. Siz filmi 24 kare çektiniz. Buna uygun olarak ses kuşağı da 100 dk. sürecektir. Bu filmi TV de oynattiğınızda ses kuşağı da doğal olarak %4 hızlandırılmış olarak geçmek zorundadır. Aksi takdirde ses senkronu bozulur. Bu hızlandırma seslerde bir pitch değişimi yaratır (yani sesler tizleşir, konuşmalar hızlanır). Bu kötü etkiyi azaltmanın yolu sesin pitch ini digital olarak değiştirmektir.

Akla şu soru gelebilir: Saniyede 120 kare çekersek ne olur? Slow motion olur  🙂 Tabi ki saniyede 120 kare çektiğiniz bir şeyde ses senkronu sağlayamazsınız. Peki 120 kare çekip 120 kare gösterirsek ne olur? O zaman aslında temelde 25 kare çekmiş gibi olursunuz. Sadece görüntünün niteliği biraz değişir ama zamanlama değişmez.

NTSC’den (30 fps) PAL’e (25 fps) veya tersine dönüş 24 fps-25 fps geçişi kadar kolay değil. Bu durumda basit bir hızlandırma veya yavaşlatma yeterli olmaz. Bu çevrim için aradan belli karelerin atılması gerekir. Bu işleme genel olarak 3:2 pulldown adı veriliyor.

5D MK II gibi 30 fps çeken kameraların sorunu da buradan geliyor: 30 fps lik bir şeyi 25 fps e dönüştürmek çok uzun sürüyor ve sonuç tam olarak tatmin edici olmuyor.

60 Responses to “FPS Problemleri!


  • Ahmet dedi ki:

    Bu gibi teknik bilgileri kitabınızda oldukça yalın bir dil ile anlatmıştınız. Kitabınızdan oldukça istifade eden biri olarak bu işlerle ilgilenenlerin kitabınızı okuması yararlı olacaktır.

    Öte yandan bloğun güncel haberlere yer vererek bu konular hakkında fikir ve bilgi alışverişi sağlaması da oldukça önemli bir boşluğu dolduduruyor.

    Kısacası, iyiki varsınız diyorum.

  • ramazan dedi ki:

    evet, neye sinirlendiniz ki bu kadar.

    bilmeyenler için..
    https://www.ilkercanikligil.com/?page_id=6

  • ilkerc dedi ki:

    Kitabin ustunden epey gecti.. bir yenileme yapayim diyordum ancak ne yazik ki 2000 baskinin 1400 tanesi satilmis. Bitmeden yeni baski imkansiz. Gerci bitse de bir daha basarlar mi bilmiyorum : )

  • E dedi ki:

    İnsanlar bedava sunulan bilgiyi okumuyor ki para verip öğrenilecek bilgiye yönelsinler.

    Bilgiye açlık olmadıktan sonra kime, neye, ne için diyor insan. Sizin gibi insanlara üzülüyorum İlker hocam ben, hadi biz işin hobi tarafındayız. Yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda.

    İçler acısı bir durum bu kitabın 1400 adet satması, yazık, daha da önemlisi ayıp. Dellendim gece gece..

  • ilkerc dedi ki:

    🙂 Kitabi para icin yazmadigim icin onemli degil ama tabi 70 milyonluk bir ulkede 1400 satis (ve daha da acisi bunun basarili sayilmasi : ) herkes icin uzucu…

    ama devam edeceksin… baska ne yapabilirsin ki?

    Ha bu arada tabi sifir PR ve reklam yapilmasi da etkili yoksa bak Elif Safak ne guzel satiyor : )

  • schizophrenia dedi ki:

    @ilker öğrenmekten bu kadar korkan bezelye beyinli koca kafalı insanlara başka ne yapılabilir ki?, yine de az da olsalar bilgiye aç insanları doyuracak iyi yürekli insanlara ihtiyacımız var : )9.

  • ramazan dedi ki:

    birde şöyle düşünün…,

    benim kitabı benden başka 3 kişi okudu.

    benim için neşeli olan tarafı bana okuduklarını yeri o mevzudan bahsedince, aynı cümleler ile anlatıyor olmaları.. 🙂

  • ilker ilgen dedi ki:

    Sesin hızının 24 kare olması süperdi.

    Yalnız nlmadığım konu gönderilen resim sayısı ile elektrik sisteminin frekansının arsındaki bağı anlyamadım araştıracağım.

  • ilkerc dedi ki:

    Analog sinyal gonderimi sirasinda butun kameralarin vericilerin ve alicilarin zamanlamasinin ayni olmasi icin elektrik sisteminin hertz iyle TV sistemininkinin tutmasi gerekiyor bildigim kadariyla… O yuzden Amerika 30 kare kullaniyor.

  • ilkerc dedi ki:

    @schizophrenia: sagol varol…

    @ramazan: sen ne zaman kitap yazdin yahu hic duymadim? : )

  • ramazan dedi ki:

    özür dilerim.. düzeltim. 🙂

    benim kitap derken: bendeki kitabınızın kopyasını (Dijital Video ile Sinema). benden başka 3 kişi okudu demek istedim.

    pardon..

  • said tuğcu dedi ki:

    hocam filmimin sinemada gösterilmeyeceğini , genelde dvd veya benzeri dijital ortamlarda yayınlanacağını varsayarak 25 fps çekim yaptığımı düşünelim. bunun montajı için adobe premiere attığımda, orada timelinea baktığımızda, saniyede 24 kare olacak şekilde bir sistem kurulmuş. bu görüntümüzün 25 olması orada sorun çıkarmazmı.

  • Anıl dedi ki:

    @said; ‘saniyede 24 kare olacak şekilde bir sistem kurulmuş’ demişsin ama öyle bir şey yok. sen kaç kare çektiysen o şekilde import edeceksin ve çalışacaksın. bir sorun çıkmayacak yani.

  • raytrace nomad dedi ki:

    [img]http://blog.planet5d.com/wp-content/woo_uploads/87-youtube.jpg[img]

    5d icin gelecek firmware icin ekran goruntusu 60FPS ‘de geliyor 😉

  • Raytrace Nomad dedi ki:

    http://www.youtube.com/watch?v=JmS6r4VnHmI&feature=player_embedded

    Bu videoda soz konusu firmware’in bahsedildigi workshop.

  • nadir dedi ki:

    25p yok mu? fotografta yeni olarak sadece 24p ve 60p görünüyor.

  • ilkerc dedi ki:

    Var. Sistem olarak PAL i secerseniz cikiyor. O durumda 50p oluyor tabi en yuksek hiz.

  • Batu Eritenel dedi ki:

    Filmin gösterim hızını değiştirmediğiniz sürece seste bir problem olmaz ama mesela, 25 fps çekip 24 fps oynattığınızda, seste kaydedilmiş varolan digital veriyi yavaşlatacağınız için az da olsa kalite kaybı yaşanır. Aynı şey görüntü için de geçerli (mesela; 25 fps çekip 5 oynattığınızı düşünün, ama 5 fps çekip 25 oynatırsanız “aynı” sorun olmaz. Basit ama olayın özünü anlamak için önemli detaylar) Yani, eğer ortamımız büyük ölçüde sinema olmayacaksa 25 (progressive veya interlaced) veya 30p çekmekte yarar var bence. 24p, sadece özellikle sinema projeleri için tercih edilmeli. Bir de aklıma geldi, slow motion için 30p çekip, 25p oynatmak hoş olabilir. Zaten herkes kullanıyordur muhtemelen.

    Görüntüyü uygun formatta çekip, sesi de 24-bit 96 KHz kalitesinde almakta fayda olabilir. “24-bit” unsuru, bize daha fazla dynamic range verdiğinden, seste ve görüntüde patlama diye tabir edilen over-expose (yani peak) durumunu gerçekleştirmenin “sınırlarında dolaşmadan çekim sonrası daha iyi sonuçlar” alabilmemizi sağlar. Dolayısıyla ve kısaca, daha sonra işleme girecek olan ses dinamiği oynamaları için daha geniş çalışma alanı yaratılmış olur. Sesteki 96 KHz ise filmdeki çözünürlük ve kare sayısına karşılık gelebilir.

    Bence, çekim sonrası işleme girecek herşey en yüksek kalitede “native” ve “flat” olarak kaydedilmeli. (herhangi bir dijital interpolasyon manipülasyon işlemine tabi olmadan direct şekilde) Ne yazıkki böyle kaydedilmesi de yetmiyor. Çektiğiniz videoyu, uncompressed 10-bit kalitesine getirip o ortamda çalışmak iyi olur. Tabii bunları yapınca ham görüntü kalitesi artmıyor, işlem yapmaya başladıkça (color correction vs) görüntünün orijinaline ne kadar sadık kaldığını görüyorsunuz. Kısaca, veriyi en ufak bir şekilde oynadığınzda, o veri kullandığınız yazılımın kalitesi oranında işlemiş oluyorsunuz. Ses için de geçerli hepsi. Unutmamak lazım, elimizdeki son ürün, zincirin en zayıf halkası kadar kaliteli.

    Bu arada, İlker hocamın dediği pulldown konusunda da sanırım çeşitli yollar var. Ya bir kare ekleniyor/çıkıyor ya da mixleniyor görüntüler vs. Ama hoş şeyler olmuyor yani orası kesin 🙂 O yüzden dediğim gibi esas alan neyse ona uygun kare sayısıyla çekmek, görüntü kalitesi açısından daha iyi bence.

    TV’de ise bu interlace konusunda, İlker hocamın dediği dogru sanırım. Elektrikteki AC sebep oluyor sanki. + – yön değiştiriyor ya AC, bari interlace yapalım da, elektrik yön değiştirirken flicker (ve tarama) minimum olsun demişler heralde. Çünkü 50(p) kare olursa, interlace’deki 2 field olmayacağından tarama belirgin hale gelebilir, 25(p) de ise, gönderecekleri 25 karelik progressive görüntüyü 50 Hertz’lik bir taramanın içine koyarlarsa, gönderilen görüntü ile 50 Hertz’lik tarama tam senkron olmayacağı için, video kamera ile TV/monitör çekmeye benzer bir etki olabilir. Bir de, TV taramasına kamerayla bakarken bazen bir çizgi yavaş yavaş iniyor gibi gözüküyor auto shutter ayarlamasından dolayı. Onu, hızı giderek artan bir arabanın lastiklerindeki görüntüye benzetiyorum. Önce normal yönüne dönmeye başlıyor sonra duruyor gibi olup yavaşça tersine dönüyor. Evet konuyla çok alakalı olmadı biliyorum paylaşmak istedim 🙂 Artık diğer çıkarımları hayal gücünüze bırakıyorum benden şimdilik bu kadar. Sadece fikirlerimi paylaşmak istedim yanlış birşey yazdıysam affola.

    kaliteli time-stretch için örnek yazılım:
    http://www.izotope.com/products/audio/radius/

  • Alper Oktay dedi ki:

    Ben de interlace video sinyali ve displayler hakkında çok teknik olmasada tecrübelerime dayanarak birşeyler eklemek istiyorum.

    Oldukça uzun bir süredir PAL ya da SD 4:3 yayını seyrediyorduk. Teknosa, Darty, Mediamark vs. vs. elektronik marketlerde artık SD ye uygun televizyon satılmıyor. Tüm televizyonlar 16:9 HD yayına uygun. Hala Türkiye de insanların %60 ya da daha fazlası SD yayın seyrediyor ve tüplü televizyon kullanıyor. 2 sene sonra durum biraz farklı olacak. Bu oran %60-70 lerden %20 lere inecek. Avrupa birliği ülkelerinde tüplü televizyon üretmek yasaklandı. Benim evimde hem HD hem SD televizyon ve kablolu yayın var. Kanalları gezerken BBC World ün 16:9 yayın yaptığını fark ettim. BBC yayını SD ama 1.77 kaşlı yayınlıyorlar. Yani yayın plazmada seyrederken kaşlar atıldığında tam oturuyor. Yayın SD ama seyredilmesi gereken televizyon HD ya da HD ready. Aynı şekilde TRT Int ve TRT avrasya 16:9 a uygun yanlardan basık bir yayın yapıyor. Tüplü televizyonda seyredildiğinde herkes ince gözüküyor. Yayın SD ama seyredilmesi gereken televizyon HD.

    Bu örnekleri toparlarsak anlatmaya çalıştığım şey Avrupanın HD yayına geçtiği ve bizimde 2 sene sonra nerdeyse tamamen geçeceğimiz.

    Post prodüksiyon tarafından bakarsak ortalık biraz karışık durumda. Tüm dünya da bir geçiş dönemi yaşanıyor. Sinemaya iş yapanlar sinema projeksiyon lambaları karakterinde çalışan dijital projeksiyonla çalışıyorlar. Televizyon için film üretenler hem HD hem SD displaylere bakmak zorunda. Türkiye de şu anda TV için üretilen tüm filmler nerdeyse PAL ve interlace. Yani çalıştığınız suitte mutlaka ve mutlaka bir PAL BVM tüplü monetöre ihtiyacınız var.

    Bu monitör olmazsa başınıza neler gelebilir.

    1. İnterlace sinyali bilgisayar monitörleri gösteremediğinden evdeki seyircinin ne gördüğünü bilemezsiniz. (Bilgisayar monitörleri progressive dir.

    2. Video kamera ile çekilen interlace bir görüntü progressive bir monitörde strob yapar ve çift görünür. Tüplü televizyonda sn’de 50 karede yağ gibi kayan görüntü bilgisayar monitöründe felaket gözükür.

    3. İnterlace bir görüntüye hiçbir işlem yapmazsanız bir sorun yok ama büyültüp küçültüp deforme ettiğinizde başınız belaya girer. Eğer kullandığınız software e görüntünüzün nasıl bir kaynaktan geldiğini söylemediyseniz render hatalı olacaktır ve sonuç titreyen bozuk bir görüntü olacaktır. Siz bu bozuklukları PAL BVM tüplü monitörünüzde görürsünüz ama bilgisayar monitöründen hayır.

    4. Ben film çekiyorum interlace videoyla işim olmaz diyorsanız sizin başınıza da şunlar gelebilir.
    Kayan yazılar interlace monitörde sn de 50 kare kaydığından çok rahat okunur. Yazıyı interlace yapmazsanız strob yapar ve o uzuuun yasal metin okunmaz hale gelir. Aynı şekilde bilsisayarda üretilen uçan kaçan grafikleriniz interlace render edildiğinde çok farklı progressive render edildiğinde çok farklı gözükür. Bu sektörde evinden iş yapanlarda bu hatalara çok rastlanır. Çünkü yaptıkları işe sadece bilgisayar monitöründen bakarlar ve yayında işleri hatalı gözükür.

    5. Field dominance hataları. İnterlace sistemler tek satırları (odd fields) ve çift satırları (even fields) belli bir sırayla gösterirler. Görüntünüz çift satırları önce tek satırları sonra göstermek üzere hazırlanmışsa ve bunu tek satır öncelikli gösteren bir displayden bakıyorsanız görüntü titrer ve hatalı gözükür. Bilgisayar monitöründen bu hatları göremezsiniz. Olay sizin için software daki anlamsız field1 fiel2 tuşlarından ibarettir.

    6. Flicker hataları. Çektiğiniz görüntüde yatay ince çizgiler var. (Örnek: Uzaktan gözüken bir merdiven yada çizgili gömlekli bir adam) Interlace bir displayde çizgiler yanıp sönecektir. Bilgisayar monitöründe hayat hala güzeldir. Yumuşak g nin ince şapkası yayında yanıp sönmektedir ama bilgisayar monitöründe siz bunu görmezsiniz.

    7. Safe area hataları. Tüplü televizyonlarda görüntünün %10 luk bir kısmı dört bir kenardan kesilir. Bilgisayarda ise kesilmez. Eğer bilgisayar monitörüne bakıyorsanız yazılarınız kesiliyormu ya da kadrajınız hatalımı bilemezsiniz. Bant reklamlar görünür alanın %20 sini geçemez. Sizin monitörünüzde heryer gözüküyor olabilir. Unutmayın TV için film yapıyorsuznuz youtube için değil.

    8. Ben mutlu azınlıktanım evimde full HD 50 kare progressive gösteren bir LCD var. Çektiğim filmi ben nasıl görürüm derseniz post prodüksiyonu yaptığınız şirketten SD yanında bir de HD display rica etmeniz gerek.

    TV için film yapıyorsanız.
    24, 25, 30, 50, 60 interlace, progressive SD ya da HD görüntülerinizi mutlaka PAL yayına uygun sn de 25 kare interlace gösteren video standartlarına göre kalibre edilebilen (Örnek: Sony nin sadece BVM serisi monitörleri) tüplü bir master izleme monitöründen ve monitör taramasına sync kaçırmadan realtime playback yapan bir sistemle izlemenizi tavsiye ederim.

  • Engin dedi ki:

    Diyelim ki; sinematografik görüntü geleneğine olan bağlılığımdan dolayı 24p çekmek istiyorum.

    Yazınızdan anladığım kadarıyla, Avid, Premier yada Final Cut’la montajladıktan sonra 24p hd videoyu doğrudan PAL-DVD yapamıyoruz. Yaparsak görüntüler hızlanıyor ve seste senkron problemleri oluyor. (Yani bu programlar fps dönüştürme desteği vermiyorlar.)

    Bu durum için en popüler çözüm olarak, 24p videonun hızını %4.096, ses pitch’inin de 0.7 oranında arttırmak ve bu şekilde PAL olarak (25p) kaydetmek olduğundan bahsedilmiş. Gayet mantıklı bir çözüm. Ama sonuç kaliteyi ne ölçüde etkiler orasını ne yazık ki bilemiyorum.

    Daha sağlıklı bir yöntem öneriniz var mı acaba?

  • Engin dedi ki:

    Kısafilmleri 24p çekmek, sinema esteteiğine daha yakın filmler yapmak açısından önemli bir unsur. Ayrıca 16mm-35mm sinema filmine, herhangi ek bir işlem yapmadan, doğrudan aktarılabilmesi de bir avantaj.

    Kısafilmler televizyonlardan ziyade, sinema salonlarında (16mm,35mm yada dijital olarak), en çok da internette/bilgisayarda izleyiciyle buluşuyor. Videoklipler yada program skeçleri gibi tv malzemeleri olmadıklarından PAL formatında üretilmeleri bir zorunluluk değil. Video paylaşım sitelerinde 24p videolar yayınlanabiliyor. Bilgisayarlardaki video oynatıcılarla 24p videolar izlenebiliyor. Blueray oynatıcılar 1080/24p hazırlanmış dvd’leri destekliyor. Yeni nesil dvd oynatıcılar 1080/24p videoları destekliyor. (Dvd’den gösterim yapan kısafilm festivallerinin bu formatı destekleyeceklerini/desteklemeleri gerektiğini düşünüyorum.)

  • Aykut Alp Ersoy dedi ki:

    Merhaba,

    Panasonic GH1 almayı planlıyorum ancak GH1 şuan Türkiye’de satılmıyor bildiğim kadarı ile. Ben de online satış sitelerinden birisinde gördüğüm GH1’i sirapiş vermek istiyorum ancak makine ABD’den geldiği için NTSC formatında kayıt yapacak ve burada da konuşulduğu üzere Türkiye’de TV’ler PAL formatında yayın yapıyorlar.

    Açıkası sıradan bir kullanımdan ziyade, belgesel, kısa film, video klip ve şartlar dahilinde tanıtım film’leri vs. için bu kamerayı almayı planlıyorum. Bu noktada bu NTSC – PAL farkı son derece sıkıntı yaratan bir boyuta geldi benim için. Yabancı forumlar dahil bir çok yerde araştırma yaptım. Bir kısım hiç bir sorun olmadığını, Quiktime yardımı ile bile FPS sorununun halledilebileceğini söylerken, bir kısım senkronizasyonda problemler yaşayabileceğimi söylüyor ve ben de ciddi manada kararsız kaldım.

    Bu noktada yukarıda belirtmiş olduğum kullanım alanlarını göz önünde bulundurursak, 1280×720 60p çektiğim bir görüntüyü Kısa film ve belgeselleri salonlarda, Video klip ve Tanıtım filmlerini TV’de gösterme anlamında Türkiye’de yaşayacağım sorunları nasıl giderebilirim?

    Bu örnekte olduğu gibi 60p çektiğim bir görüntüyü 24 fps bir timeline’a attığım zaman sorun çözülür mü? Çünkü gördüğüm kadarı ile herhangi bir “slowmotion” olma durumu da yok bu video’da. Video’da doğal sesler yok tabiki. Böyle bir işlemin ses faktörüne etkisi ne olacaktır?

  • Ömer dedi ki:

    Türkiye’de TV için çekecekseniz 25p veya 50i; yok hayır ben TV için değil ben filme basmak için çalışıyorum diyorsanız o zaman 24P çalışmanız gerekecektir. Aceleniz yoksa GH1 gibi bir fotoğraf makinasıyla video çekmek yerine yine GH1 gibi micro 4:3 formatını kullanan AVCCAM HMC2 çıktığında onunla çekiniz.

    Panasonic kameralar 1080 59.94i sistem frekansında sizin seçiminize göre 59.94i, 30p ve 24p kayıt yaparlar. 1080 50i sistem frekansında ise 50i ve 25p kayıt seçenekleriniz vardır. Çekerken 24p modunu seçtğinizde kurgu setinde timeline’ı 59.94 olarak seçmeniz gerekir.

    Ben bu işler için “her zaman” öncelikle hem Amerikan, hem Avrupa frekanslarında çalışan HMC151 modelini tavsiye ediyorum. HMC2 gelene kadar bu fikrim değişmeyecek.

  • Aykut Alp Ersoy dedi ki:

    Merhaba Ömer Bey,

    Video kameraların şuan için DSLR’lara göre her bakımdan dezavantajlı olduğunu düşünüyorum. Taşıma, fiyat, lens vb. O yüzden şuan video kamera düşünmüyorum. Elbetteki video kameraların kendilerine göre (XLR kalbo girişleri ile ses konusunda sağladıkları imkanlar vb.) artıları vardır ancak DSLR makineler gerek fiyat, gerekse de performans bakımından video kameraların pabucunu dama atmış durumda.

    Teşekkür ederim öneriniz ve verdiğiniz bilgiler için…

  • ilkerc dedi ki:

    Evet Omer le bu konuda anlasamiyoruz : )

    Ben video kamera dusmaniyim.

  • pinar dedi ki:

    merhaba,
    ntsc digital betacam bir kaseti pal’e çevirdik fakat görüntü ciddi şekilde bozuldu. uygun bir yol var mıdır dönüşüm için, yardımınıza ihtiyacımız var.
    saygılarımla

  • mustafa yeşil dedi ki:

    Merhabalar. Çektiğimiz kısa filmi yanlışlıkla 25 kare formatta çektim. Fakat onu 24 kareye çevirmek istiyorum. kurguda 24 kareye çevirdim. filmi izlediğimde hiç bir senkron problemi göremedim. Acaba laptoptan diye mi görememedim yoksa promiere’in mi bir özelliği zira yukarıdaki yorumlarda senkron problemi olur deniyor.
    Kısacası 24 kareye çevirmek istediğimde seste de herhangi bir değişiklik yapmam gerekiyor mu?

  • ilkerc dedi ki:

    yuzde 4 luk bir kayma olur seste. yani her 4 saniyede 4 karelik bir kayma olacaktir. planlar kisaysa anlasilmaz.

  • mustafa yeşil dedi ki:

    Teşekkürler hocam. peki sese bir işlem yapılabilir mi?

  • ilkerc dedi ki:

    sesi de yuzde 4.17 yavaslatirsaniz tutar

  • NAHIL dedi ki:

    merhaba

    ben de uzun suredir bu FPS konusunu cozmeye calisiyorum. burada epey aciklayici olmus ama ben yine de hala anlayamadigim ve eminim ki cok basit olan bir seyi soracagim.

    simdi 24fps sinema cekimleri icin
    25 fps tv icin Pal sisteminde peki bu 50i gibi tanimlamalar ne oluyor ve fps ile nasil bir iliskisi var?

  • ilkerc dedi ki:

    Analog TV sistemleri interlaced adi verilen gecisli yontemle calisiyorlardi. Dolayisiyla saniyede 25 tam kare degil 50 yarim kare (field) gonderiliyor ve cekiliyordu. bugun artik 25p, 24p en azindan cekim icin standart oldu.

  • korel dedi ki:

    elimde 48 kare cekilmis goruntuler var (2k ALEXA) bu goruntulerı avidde seslerle senkron olarak eslemek ıstıyorum suan buldugum en ve tek yol goruntuyu %200 hızlandırıp eslemek buda goruntulere efekt koymamı gerektırıyor daha pratık ve hızlı bır yolu var mı?

  • Ferhat dedi ki:

    Elimde 29 fps lik bir film var ve ben buna 23 fps lik filmden elde ettiğim sesi senkronize etmeye çalışıyorum ama bir yürlü olmuyor. 29 fps lik görünyünün fps sini düşürmek istemedim . O yüzdende 23 ffps lik videoyu 29 a çevirdim ve sesi çkkatdım ama 29 bir türlü olmuyor.

  • ilkerc dedi ki:

    29.97 kast ediyor olmalisiniz. Digeri 24 olmali.

  • Ferhat dedi ki:

    Evet. Öyle bi öneriniz var mı bunun için .

  • ilkerc dedi ki:

    Soruyu tam olarak anladim mi emin degilim.

    elinizde hem 30 NTSC video ve 24 p video malzemesi var ama bu arada sesinizi bu ikisinin birlikte olacagi bir videoya koymak istiyorsunuz sanirim.

    ses neyle cekildi? gerci bu cok onemli degil ama sonuc olarak sese hic dokunmamaniz lazim zaten. yaptiginiz gibi once 24 u 3:2 yonetmiyle 30 a cikarmak lazim. sesi uzerine koydugunuzda tutar normalde. ama zaten siz de boyle yaptim olmadi diyorsunuz…

    karisik bir konu.

  • Ferhat dedi ki:

    Evet öyle yaptım ama olmadı. Ben dublaj işi ile uğraşıyorum. Daha doğrusu dublajlı olanın (24 fos) görüntüsü kötü bende orjinal dilde hd buldum (29.97 fps) hd olanı dublajlı yapmaya çalışıyorum. Daha önce yaptığım bütübn filmlerde işe yaradı ama işin içine fps hirince bu sefer uyum olmadı

  • Ferhat dedi ki:

    24 fps olan vidonun ses dosyasını 29.97 olanvideoya senkronize etmek istiyorum yani

  • ilkerc dedi ki:

    cok garip gelecek ama hic bir sey yapmadan koysaniz tutmasi lazim.

  • Ferhat dedi ki:

    Malesef olmuyor

  • ilkerc dedi ki:

    Teorik olarak oyle olmasi gerek. Az once wikipedia dan da tekrar baktim. ikisi arasinda yuzde 0.1 bir fark oluyor.

    sesi yuzde 0.1 hizlandirmayi deneyebilirsiniz.

  • Ferhat dedi ki:

    Tamam bi deneyim

  • Mehmet dedi ki:

    Merhaba,

    Öncesinde ENG Kamera ile çektiğim progresive görüntüleri pale çevirmek istiyorum … Görüntüleri kasetten bilgisayar ortamına aktardığımızda elde ettiğimiz görüntüde hep dalgalanmalar kırılmalar oluşuyor … Konuyla ilgili P modunda çekilmiş ama interlaced modunda bilgisayar ortamına aktarılmış veya interlaced modunda izleniyor, diye bir tespitte bulunuldu ..Konuya tam hakim değilim ama bilgisayar ortamına aktarılmış bu progresive moddaki görüntüleri nasıl normal bir şekilde izleyebilirim ve bu görüntüler üzerinde işlem yapabilirim. Bu dalgalanma veya kırışma sorunundan nasıl kurtulabilirim, yardımcı olabilir misiniz ?

    Selam ve Muhabbetlerimle

  • Mehmet dedi ki:

    Aslında anlatmak istediğim; zaten pal formatında çekilmiş 768×576 formatta çekiliyor ama bilgisayar ortamına attığımızda o dalgalanlamalara sebep oluyor …Pal veya interlaced bu dalgalanmalardan nasıl kurtulabilirim …Tekrardan kasetten bilgisayar ortamına aktarma imkanım yok …Hepsi bilgisayar ortamında ve kasetlerden başka yedekler alınmamış ..Ne yapılabilir ?

  • Hakan dedi ki:

    Ilker bey merhaba. benim belki küçük ama çok can sıkıcı bir problemim var. Sony A6000 kullaniyorum bazi slow motion goruntuler icin 50 fps de cekim yapiyorum. premiere proda duzenledigim videoyu vimeoya yukledigimde vimeo otomatik olarak 30 fpsye dusurdugunden videoda akicilik sorunlari ve takilmalar oluyor. yani titreyerek gidiyor goruntu.
    Bunu nasil cozecegimi bir turlu bulamadim. Premiere Proda 25 fpsye Re-encode ettigim halde istedigim akiciligi (50 fpsdeki) alamiyorum.
    yardimci olursaniz cok mutlu olacagim.

  • ilkerc dedi ki:

    Bir karmasa olmus kafanizda sanirim. Vimeo nun 30 kareye dusurmesi diye bir sey yok aslinda oynatim hizi diye bir sey var. Siz videonuzu encode ederken onun hangi hizla oynatilacagini belirleyebilirsiniz. Cekim hizi ile gosterim hizi birbirinden bagimsizdir.

  • mehmet genc dedi ki:

    Selamlar,

    Hocam son dönem kliplerde yapılan bir işlem var. Görüntü slowmotion gösterilirken ses normal akış hızında akıyor ve sese göre dudak okuduğumuz zaman herhangi bir senkron problemi yok. Bilgi verebilir misiniz? nasıl bir işlem yapılıyor

  • ilkerc dedi ki:

    yeni degil cok eski bir uygulama. muzigi iki kat hizli caldirip soyletirseniz senkron sorunu olmaz.

  • mehmet genc dedi ki:

    Özür Dilerim Hocam Anlayamadım. Görüntü %50 Yavaşlayıp Sesi 2x Yaptığımızda Ses Anlamsız Bir Tizlenme ve Hızlanmaya Maruz Kalıyor Görüntünün Ã?zerinde. Bu Tekniğin Bir İsmi Falan Var İse Paylaşır mısınız. Hocam Video Olarak Araştırayım İzleyerek Öğrenmeye Çalışayım. Premiere Pro CC Kullanıcısıyım.

  • ilkerc dedi ki:

    Sesi 2x yapmayacaksiniz. Cekerken sarkici sarkiyi iki kat hizli okuyacak.

  • Murad dedi ki:

    Benim bi sorum var hocam. Şimdi diyelim biz 24 kare 4 dakikalık video çektik.
    4*60*24=5760 kare
    Bu videoyun iphone 6s’de izlersek (kendisi 240 fps):
    5760/240/60=0.4 dakika yapıyor.
    Bu nasıl oluyor. Aydınlatırsanız sevinirim. 🙂

  • Adem dedi ki:

    Murat iphone 6s özelliklerini yanlış anlamışsın. 240 fps çekim yapabiliyor anlamında o. Telefonu slow motion moduna aldığında 240 fps çekip 25 fps izletiyor. Slow motion oluyor. Artık her telefonda var. Hatta sony 960 fps lik bir telefon çıkarmış.

  • Adem dedi ki:

    Bu fps problemlerinin artık çözülmüş olması gerekmiyor mu ? Hemen hemen tüm salonlar dijitale geçti. Bizim evde bilgisayarlarımız her türlü fps yi kendisi tanıyıp ona göre oynatıyor. Ã?cretsiz programların yapabildigi bir şeyi, 50-100 bin liralik cihazların yapamaması garip olmaz mı ?

  • izzet celiloğlu dedi ki:

    Planlamasını yaptığım kısa metrajlı bir film projem var.Test çekimleri yaparken 240 fps çektiğim sehneyi paylaşıma aktardığımda sanki 240 fps çekmemişimde 24 fps çekmişim gibi oynattı. Bu durum beni ürküttü. Filmi bir yarışma festivalinin sitesine yüklediğimde benzer problemle karşılaşırmıyım diye düşünmeden edemedim ve gece uykularım kaçtı. Festival sitelerine filmler yüklenirken böyle fps problemleri yaşanıyor mu? Bu konuda beni bilgilendirirseniz çok sevinirim.
    Saygılar, sevgiler…

  • ilkerc dedi ki:

    Kurgu yaptiginiz programda sekansin ayarlarini 25 yapmaniz gerekiyor.

  • alp a. dedi ki:

    50 fps yapıp interlaced oynatsa?

  • ilkerc dedi ki:

    Gosterdigi teknik standartlara bagli olarak yarim cozunurluk gorunme riski var.

  • Eren Arat dedi ki:

    Ben televizyonumdan USB cihaza HD bir yayını kaydettim. Bilgisayarımda .ts uzantılı bu video dosyasına baktığımda 1920×1080 çözünürlüğe sahip. Yine bu video dosyası Interlaced Upper Field ve 25fps PAL formatına sahip.

    Ben bu videoyu günümüz şartlarında Progressive NTSC formata dönüştürmenin daha uygun olacağını düşünüyorum. FPS konusunda ise ne yapmalıyım? Günümüzdeki dijital ortama en uygun şekile sokmak istiyorum.

    Birçok forumda araştırdım ama bi sonuca ulaşamadım. Hangi program ile yapabilirim bu işlemleri? En az kalite kaybı yaşamak istiyorum.

  • klazing dedi ki:

    Sony RX10-IV ile çektiğim 4K 25p/60M videolarda hızlı pan yapmamdan dolayı kesik kesik görüntüler ve kare atlamalar oluyor.
    Warp efekti ile bunları düzeltmiyor.
    25p yi 60fps yaparak export ettiğimde ise birazcık düzelme oluyor fakat video süresi kısalıp, hızlanmış oluyor.
    Bu sorunu çözebileceğim bir yöntem varmıdır?

    4K 25p/60M yerine 1K 120p/100M ile çekim yapmam daha mı mantıklı olur?
    Teşekkürler

Leave a Reply

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube