Archive for the 'video' Category

Page 6 of 9

5D MK II@25 fps5D MK II@25 fps

Bu sabah gerçekten daha önce iddia edildiği gibi 2.0.3 sürümlü firmware çıktı. Gün boyunca aralıklarla uğraşmama rağmen Canon’un sitelerinden bir türlü indirmeyi başaramadım. Oysa toplam dosya boyutu 10 mB bile değildi. Bu da dünyadaki 5d MK II kullanıcılarının çokluğunu gösteriyor sanırım.

Neyse sonunda bir hayır sever arkadaş mirror yarattı da oradan indirip kurabildim.

Evet, 5D Mk II ile artık 24, 25 ve 29.97 cekilebiliyor. Ses kaydı 48 khz’e çıkmış. Canlı histogram kayıda girene kadar gorunuyor ama yine de çok önemli bir özellik. Ses kayıt seviyesi kontrolü de öyle…

Gördüğüm kadarıyla rolling shutter meselesinde bir fark yok: Aynen duruyor. 25p ile 30p yi gözle kıyasladım (yani bilimsel değil) bir fark göremedim.

Asıl bombaya gelince: Premiere artık 24p veya 25p çekilmiş dosyaları takılmadan okuyabiliyor! Tabi bu iş için Core i7 gerekiyor ama yine de iyi bir gelişme. Philip Bloom yeni data rate olarak 42 mbit demiş ancak ben dosyalara baktığımda 39 mbit üstünü görmedim. Bu konuya bakmak lazım.

Premiere’in okuyabilmesi sıkıştırma oranındaki değişimden mi yoksa saniyedeki kare sayısının düşmesinden mi, ya da ikisinden birden mi bilmiyorum.

PS: Bugün daha fazla deneme yapınca gördüm ki ve yazık ki Premiere konusunda yanılmışım. Takılmadan okuma süresi artmış (beni de yanıltan bu oldu) ama tam takıntısız okuyamıyor. Bazen 12 fps e falan düşüyor.  Bazen hiç takılmadan okuyor. Eski duruma göre bir iyileşme var ancak tam değil. Özür dilerim.

Her şekilde bu yeni özellikleriyle 5D MK II ilk çıkışından çok daha değerli bir kamera haline geliyor.

Bir Kaç Kısa FilmBir Kaç Kısa Film

Blogu Canon katalogu olmaktan kurtarmak gerek! Bugüne kadar sanırım binlerce kısa film izledim (çoğu ödev projeleri olsa da!) Bunlar arasında en beğendiğim 7 tanesini paylaşmak istiyorum:

1-La Jetee: Chris Marker’ın 1962’de bir fotoğraf makinesiyle yaptığı bu harika film bütün derslerimde ilk gösterdiğim şeydi. Biraz yavaş ama hala çok iyi.

2-Depth Solitude: Max Von Sydow’un dış sesiyle şiirsel bir su altı draması. Bence mükemmel bir kısa film!

3-More:  Mark Osborne’un Oscar adayı IMAX  stop motion filmi. Aslında stop motion sevmememe rağmen bu filmi çok seviyorum. Bana Küçük Prens’i hatırlatıyor.

4-Chinese Wall: Diğerleri kadar olmasa da çok iyi bir kısa film: Evrensel bir tema. Ne fazla ne eksik. 5-How They Get There: Spike Jonze’un büyük bütçeli küçük kısa filmi. Konuşmasız ve saf sinema! 6-Bank: Tunay Sevinç’in harika kısa filmi Bank bence bugüne kadar Türkiye’de çekilmiş en iyilerden biri.

7-Vahşi Çöp: Polat Korkmazel’in bence hakkı yenmiş ve tam anlaşılamamış filmi… Online degil diye dusunuyorum.

Canon’dan Video Kamera GeliyorCanon’dan Video Kamera Geliyor

Emir İmer’den gelen linke göre Canon’dan yeni bir profesyonel video kamera geliyor. Bağlantıdaki basın duyurusu kameranın MPEG2 Full HD 4:2:2 formatını destekleyeceğinden bahsediyor.

MPEG2 karelerarası sıkıştırmalı (Long GOP) bir format olduğu için bu haber bizi üzse de 4:2:2 profilini desteklemesi sevindirici. Örneğin Sony EX3 4:2:0 lik bir profil kullanıyor. Bu da yeni Canon’a renk konusunda avantaj sağlıyor.

Ayrıca Canon kameranın MXF desteğiyle bütün büyük kurgu sistemleriyle uyumlu olacağını iddia ediyor.

Bekliyoruz.

Avid mi, Premiere mi?Avid mi, Premiere mi?

1994’ten bu yana Avid kullanıyorum. Yıllarca Adobe Premiere kullananlarla dalga geçtim.

RED’le daha çok reklam filmi çekmeye başlayınca transcode ile uğraşmamak için (transcode en sevmediğim şeylerin başında gelir!) Premiere ile de çalışmaya başladım (bir takım eski öğrencilerim bunu duyunca bayram edecekler : )

Önce kendim Premiere’e dokunmamak için başka kurgucularla çalıştım. En son projede biraz mecburiyetten başına oturmam gerekti. Aslında iyi de oldu böylece Premiere neymiş göreyim dedim.

Bitmeyen ve genelde hiç bir şeye yaramayan tartışmalar vardır: Mac mi, Windows mu gibi. Bunlardan birini daha ateşlemek niyetinde değilim elbette. İki sistemin de iyi ve kötü yönleri var: Premiere doğrusu çok yol kat etmiş: Avid’e göre çok daha uyumlu, nazlanmıyor, her şeyi okuyor (bazen yarım yamalak da olsa). Avid ise yıllar geçtikçe daha da huysuzlaştı.

Premiere’i kullanmak da garip şekilde kolay. Hiç bilmeden aletin başına otursanız o sefil arayüzü kurcalaya kurcalaya bir şekilde planları arka arkaya getiriyorsunuz. Avid’i bu şekilde öğrenmek daha zordur.

Yine de (her şeye rağmen) kesin olan bir şey var ki “kurgu yapmak” istiyorsanız Avid hala daha iyi. Aslında bu iyilik çok basit ama kritik bir kaç küçük araçtan ibaret ama nedense Adobe bu özellikleri Premiere’e koymamakta direniyor.

Bunların bence en önemlisi “multiple trim” denen özellik. Avid sistemlerinde farklı planların başlarını sonlarını aynı anda seçip (hepsini birden farklı yönlere doğru!)  budayıp uzatabilirsiniz  (trim). Bu özellik Premiere’de yok. Nedenini bilmiyorum. Akıllarına gelmemiş olacağına inanmak istemiyorum. Aslında genel olarak Premiere’in “budama-uzatma” arayüzünü sevmiyorum.

Avid’in nazına katlanmak kolay değil ama bir önceki başlıkta EA’nin dediği doğru: “Kurgu” yapacaksanız hala Avid iyi.

Üzgünüm Premiere severler!

PS: Final Cut ilgi alanıma girmiyor.

2014 Güncellemesi: Yukarıdaki yazıdan 4 yıl sonra ben de artık Premiere’e geçtim. Şuradan okuyabilirsiniz.

Scarlet?Scarlet?

redRED’i sevmekle birlikte yarattıkları “hype” a da sinir oluyorum. Yine bir takım duyurular yapmışlar. Şuradan incelenebilir. Duyuru dediysem “Everything is Subject to Change”  sloganıyla çıkmışlar. Meali: Her şey değişebilir!

Özetle Scarlet serisi kameraların 2010 içinde çıkabileceği haber veriliyor. 2/3 inch olan en küçük Scarlet sabit mercekli olarak 4750 USD’den başlayan fiyatla çıkacakmış. Ayrıca değişken merceğe izin veren 2/3 inch Scarlet için “Mini Prime” mercekler yapacaklarmış. Tanesi yaklaşık 1000 USD fiyatla satılması beklenen bu merceklerin şimdilik 6, 8, 16, 25 ve 50 mm olanları duyurulmuş.

S35 adlı üst sürümün ise gövdesi 7000 USD. Tam takım alınca anladığım kadarıyla yine 20.000 USD yi bulacak.

Bu arada Scarlet icin EF mount (Canon) ve Nikon Mount üretilecekmiş ve diyafram elektronik olarak kontrol edilecekmiş.

Hadi bakalım…

Yararlı EserlerYararlı Eserler

Son zamanlarda keşfettiğim bazı yararlı yazılımlar var.

İlki Plural Eyes adlı eklenti. Bu garip eklenti coklu kamera ile çekilmis göruntulerin ses eşlemesini otomatik olarak yaptığını iddia ediyor. Sitede güzel bir video da var. Eğer dediğini yapıyorsa çok iyi.

İkincisi yıllardır EOS kameralarımın kenara atıp durduğum CD’lerinden çıktı: Picture Style Editor! Canon’un bu berbat yazılımı bugüne kadar varlığını atladığım bir şeyi yapabiliyor: EOS 5D MK II’nin gamma egrisi ile oynayabilmenizi sağlıyor. Tabi başka bir sürü ayarla da oynayabiliyorsunuz. Böylece kameranın algılayıcıdan gelen RAW veriyi videoya dönüştürürken nasıl davranması gerektiğini belirleyebiliyorsunuz. Bu bilgiyi bana ileten Şakir Akşar’a teşekkür ederim.

Hatta bu yöntemle epey flat (kontrasti aşırı düşürülmüş böylece dynamic range’i yükseltilmiş) profiller üretmiş bir takım gençler. Şuradan incelenebilir.

Uzay KoltuguUzay Koltugu

Toshiba Space Chair from provato on Vimeo.

Toshiba uzaya koltuk göndermiş. Güzel. Ben niye böyle reklam filmleri çekemiyorum? 🙂

Bu da “Making Of” videosu…

Alcider 2Alcider 2

[flashvideo file=”https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/alcider2.flv” image=https://www.ilkercanikligil.com/wp-content/uploads/alcider2.jpg /]

Ajans: Bart / Yapım Şir: Bart / Yapım: Ceyhun Canikligil / Gör. Yön: Alp Korfalı / Motion Control: Altan Sebüktekin / Compositing: Emre Aypar – Makina

Ek

Bir önceki başlıktaki Beko reklam filmiyle ilgili soru ve şüpheler fazla. Renklerle çok fazla oynadigimi veya görüntülerin aslının cok grenli oldugunu düşünenler var. Bu tür spekülasyonları önlemek için filmin ilk planının bir karesinin ham halinin yüzde yüz cropunu koyuyorum. Bir alttaki de aynı karenin tam hali. Son kare ise filmin render edilmiş hali…

Tabi bunlar JPEG sıkıştırması yemiş kareler ama hepsi ayni oldugu için çok önemli değil. Görüldüğü gibi 1600 ASA için hiç fena değil!
Continue reading ‘Ek’

Beko + EOS 5D MK II + ilkerc!Beko TV Spot & 5D MK II

Beko National Basketball League TVC from ilker canikligil on Vimeo.

Ajans: Sportsnet / Yapım Şir: Motion Films / Yön & Gör. Yön: İlker Canikligil / Kurgu & Finishing: Emre Aypar – Makina / Müzik: Jingle Jungle

(This article has an English summary here)

Yaklaşık bir yıldır 5D MK II ile bir reklam filmi çekmeyi istiyordum. Uygun bir fırsat ancak geçen hafta çıktı. (30 kare/sn meselesinden dolayı konuşmalı bir filmin 5D ile çekilmesi bir çok problem yaratacaktı).

Sonunda uygun proje geldi ve Beko’nun “2010 Basketbol ligi sponsorluğu” filmi tamamen Canon EOS 5D MK II ile çekildi. Bunu daha önce yapan oldu mu bilmiyorum. Açıkçası son bir kaç yıldır yaptığım en iyi işlerden biri oldu… Neden?

Öncelikle bu tarz projeler çok sık gelmiyor Türk reklam aleminde. Bu tür işler para varsa genelde ya yabancı yönetmenlere ya da “starlaşmış” yerli reklam yönetmenlerine gidiyor. Korkak bir sektör olduğu için bu tür riskler ancak bütçeler küçükse alınıyor. Küçük bir kamerayla çalışmak bütçe açısından olduğu kadar kullanım açısından da tabi ki çok iyi. Tuhaf yerlere kamera sokmak, tuhaf açılar bulmak ve hızlı olmak çok daha kolay.

Ayrıca aletin ışık duyarlılığı çok iyi olduğu için filmi 1600 ASA da çekebildim. Tabi yine de profesyonel ışık ekibiyle çalıştım zira mekan çok büyüktü ve istenen etki için ışık kullanmak gerekliydi.

Filmin atmosferi açısından “çok geniş açı” kulanmak istiyordum. Normal bir video kamerayla bu mümkün olamazdı. Nerdeyse bütün planlar EF 16-35 2.8L II ile çekildi sadece iki planda 70-200 2.8L IS kullandım. Setin diğer yıldızı da tabi ki “Skater Mini” adlı acayip aletti. Sadece bir planda dolly kullandım diğer her şey Skater ile çekildi.

5D nin sorunları yok değil. Bunların en önemlisi tabi ki LCD’nin oynamıyor oluşu. Özellikle bunun gibi kameranın sürekli radikal açılarda olduğu bir filmde epey zor oluyor ama bunun bir de avantajı var: Yönetmenden başka kimse ne çekildiğini göremiyor! Bir EOS DSLR ile film çekerken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Canon’un fabrika ayarları çok aşırı kontrast, doygun ve keskin bir görüntü veriyor. Picture Styles menüsünden bunlarla mutlaka oynamak gerekli. Ben de yeni bir profil yarattım ve bu değerleri en düşükte kullandım. Buna ek olarak mutlaka ama mutlaka sette beyaz ayarını kurcalayarak istediğiniz rengi çıkartmanız önemli: H.264 sonradan denemeler yapmaya çok uygun bir codec değil ne yazık ki. 1600 ASA’ya rağmen taneciklenme neredeyse yok denebilir. Karanlık yerlerde de hala veri olması doğrusu beni epey şaşırttı. Dinamik aralık gayet başarılı…

Filmcilikle uğraşmaya başladığımdan beri büyük ekipleri bir türlü sevemedim. Büyük ekibin bir takım konforları olsa da etrafta ne kadar az insan varsa kendimi o kadar iyi hissediyorum. Görüntü yönetmeni arkadaşlarım gücenmesin ama “Kendi filmini kendin çek” düşüncesine her zamankinden daha yakınım 🙂 Bunun nedeni de ego değil. Bir yönetmenin kamerayla mutlaka ilişkisi olması gerektiğine inaniyorum.

Sonuç olarak EOS 5D MK II bu testin altından da başarıyla kalktı diye düşünüyorum. Hatta o kadar ki keşke daha fazla filmi böyle çekebilsem. Teşekkürler Canon! Yine de hala 25p yi bekliyorum!

PS: Ben yazıyı yazdıktan dört gün sonra Canon 5D MK II ye 24p ve 25p özelliklerini ekleyeceğini duyurdu!

Beko National Basketball League TVC from ilker canikligil on Vimeo.

Agency: Sportsnet / Prod. House: Motion Films / Director & Cameraman: İlker Canikligil / Editing & Finishing: Emre Aypar – Makina / Music: Jingle Jungle

Since last December I was looking for an adequate project for EOS 5D MK II. Finally I’ve got the chance to work with 5D MK II on new Beko TV Spot for National Basketball League Sponsorship. Entire spot is shot with Canon EOS 5D MK II DSLR. I used EF 16-35 2.8L II lens at ISO 1600 but there is no noticeable grain in the final image. What a wonderful life!

Most of the travelling shots are done with PS Technik’s little wonder “Skater Mini” (very expensive gadget!)

Canon’s default picture styles are unnecessarily high contrast, over saturated and sharpened. I created a new profile with lowest possible values. I also had to control WB in every shot in order to get the look I was after… H.264 is not a good codec for color correction: So you need to be careful on the set.

I am extremely happy about the result. Dynamic range and contrast are very good but more importantly I just got the look I was looking for.

I think 5D Mk II made a great job out of it. Thanks Canon! But we still wait for the 25p option!

PS: 24p and 25p will be available by a firmware update in 2010 according to this press release by Canon.

Demirdöküm + ilkerc + Phantom HD :)

Demirdokum "Blacksmith" TVC from ilker canikligil on Vimeo.

 

Ajans: Drive / Yapımcı: Hakan Gül – Mood Prod. / Gör. Yön: Altan Dönmez / Sanat Yön. Ayşe Uysal / Kurgu: Taner Sarf / Görsel Efekt: Bülent Ergün – Sinefekt

Fincher’la karizmamızı çizdin Shad ama elden bu geliyor 🙂 Nerede tuhaf dijital kamera varsa onunla çekim yapmayı görev bilip bu defa Phantom HD ile çalıştık. Saniyede 1000 kare çekmek eğlenceli ama biraz da zahmetli…

16 mm vs 5D MK II

16vs5Da

Epeydir yapmak istediğim bir karşılaştırmayı sonunda yapabildim. Yukarıdaki kareler geçen ay çektiğim bir reklam filmindeki bir sahnenin 16 mm telesinesi (1), 5D MK II videosu (2) ve son olarak yine 5D MK II RAW dosyasından (3) geliyor. Telesine Sinefekt’te Spirit sisteminde SD olarak yapıldığı için hepsini 720*576 olarak karşılaştırdım.

Tahmin edileceği üzere 16 mm ile RAW renk düzeltme konusunda çok başarılı ve özellikle cilt tonlarını başarılı şekilde üretebiliyorlar. 5D MK II nin videosu 16 mm’den daha keskin olmasına rağmen renk düzeltmeye uygun değil. Kızın yüzündeki aşırı doygun sarıyı yok etmek neredeyse imkansız. Yine de çekim sırasında daha ince WB yapılırsa bu sorun kısmen aşılabilir.

5D’nin RAW dosyası bence en başarılısı ama tabi video için kullanılamıyor. Her şeye rağmen 16 mm’nin de ayrı bir havası olduğunu kabul etmek gerek sanırım 🙂

PS: Garip şekilde telesinede ne kadar zorlasak da arka planda veri bulamadık. Oysa 5D MK II’de hem videoda hem RAW da arka planda veri vardı. Pozlamadan kaynaklı olabilir diye düşünüyorum. Yine bir not olarak telesinede sarıdan kurtulmak için epey zorlanmışız ki adamın gömleği magenta olmuş. RAW daki gömlek en doğru renk ve tonda…

Social Media

Visit Us On TwitterVisit Us On Youtube